ALBERT

All Library Books, journals and Electronic Records Telegrafenberg

Your email was sent successfully. Check your inbox.

An error occurred while sending the email. Please try again.

Proceed reservation?

Export
Filter
  • Books  (27)
  • Data
  • thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History  (16)
  • bic Book Industry Communication::J Society & social sciences  (6)
  • thema EDItEUR::2 Language qualifiers::2A Indo-European languages::2AG Slavic (Slavonic) languages  (5)
  • Turkish  (19)
  • Czech  (8)
  • Undetermined
  • 2020-2024  (27)
Collection
  • Books  (27)
  • Data
Language
Years
  • 2020-2024  (27)
Year
  • 1
    Publication Date: 2024-04-02
    Description: The Mamluks (648-923/1250-1517), who ruled Egypt, Syria, and the Hijaz region, are considered to be one of the most important Muslim-Turkish states in Islamic history because they put an end to the Crusader threat in Syria and stopped the westward advance of the Mongols (Ilkhanids) who had destroyed the eastern part of the Islamic world. The Mamluks’ establishment of security and stability in their lands enabled the ulama, who were affected by the political turmoil in Andalusia and Anatolia, as well as central Iraq and Iran in the early 7th/13th century, to turn to the Egyptian-Sham region. In addition to the political stability they created, the Mamluks built many scientific institutions in cities such as Cairo, Damascus, Aleppo, and Jerusalem. They provided wide opportunities to scholars, making these cities the most important centers of knowledge. The rich scholarly environment in Egypt and Damascus, which attracted many scholars from various parts of the Islamic world, paved the way for the writing of many works in almost every field of Islamic sciences and the emergence of new and voluminous encyclopedic genres. Thus, an enormous amount of literature was created in fiqh, hadith, tafsīr, kalām, mysticism, philosophy, logic, qirāʾa, sīra, history, and tabāqat. The understanding and interpretation of this literature, which is the result of an unprecedented scholarly effort in Islamic history, requires the contribution of many researchers in different fields. As a result of this need, interest in the scholarly and cultural accumulation of the Mamluk period is increasing both in international academic circles and in our country. Although the number and quality of studies on the political history of the Mamluks are not yet at the desired level, some studies have been conducted in the Turkish literature. However, research on the ulama, scientific institutions, types of works, and the status of Islamic sciences during the Mamluk period is still in its infancy. To overcome this deficiency to some extent, the Institute of Islamic Studies at Istanbul University (then known as the Center for Islamic Studies at Istanbul University) organized a workshop titled Islamic Sciences in the Mamluk Period on 19-20 September 2019. Thus, it was aimed to evaluate the status of the studies on the ulama and Islamic sciences related to the Mamluk period, to propose new research topics in the areas of need, to ensure cooperation among those interested in this field, and to create a basis for future studies. At the end of this workshop, the need to organize an international meeting with wide participation in the scholarly tradition in the Mamluk period was expressed. For this purpose, an international symposium titled The Tradition of Knowledge in the Mamluk Period-I (13th and 14th Centuries) was organized on September 28-29, 2021, hosted by Istanbul University in cooperation with the Institute of Islamic Studies at Istanbul University and the Foundation for Research in Islamic Sciences (ISAV). In the symposium, many researchers made presentations on tafsīr, hadith, fiqh, historiography, philosophy, kalām, mysticism, culture-literature, ulama, and scientific institutions. This book was formed by revising some of the papers presented at the symposium during the publication phase. The full text of the relevant papers has been reviewed and turned into articles. The thematically re-planned book consists of seven chapters: Qurʾānic Sciences and Tafsīr, Fiqh Thought and Literature, Hanafi Fiqh and Hadith Studies, Kalām, History and Sīra Writing, Language and Literature, Scientific Institutions and Ulama. We would like to take this opportunity to express our gratitude to Prof. Dr. Mahmut Ak, Rector of Istanbul University, and Prof. Dr. Salih Tuğ, Chairman of the Board of Trustees of ISAV, for their support during the organization of the symposium.
    Description: Published
    Description: Mısır, Suriye ve Hicaz bölgesine hâkim olan Memlükler (648-923/1250-1517) Suriye topraklarındaki Haçlı tehdidine son vermeleri ve İslâm dünyasının doğusunu tahrip eden Moğolların (İlhanlılar) batıya doğru ilerleyişlerini durdurmaları sebebiyle İslâm tarihindeki en önemli Müslüman-Türk devletlerinden birisi sayılmaktadır. Memlüklerin hâkim oldukları topraklarda güven ve istikrar temin etmeleri, 7./13. asrın başlarında Endülüs ve Anadolu coğrafyası ile merkezî Irak ve İran topraklarında yaşanan siyasi karmaşa ortamından etkilenen ulemanın Mısır-Şam bölgesine yönelmesini sağlamıştır. Memlükler oluşturdukları siyasi istikrarın yanında Kahire, Dımaşk, Halep ve Kudüs gibi şehirlerde inşa ettikleri çok sayıda ilim kurumu ve ulemaya sundukları geniş imkânlarla bu şehirlerin en önemli ilim merkezleri haline gelmesini sağlamışlardır. Bu vesileyle İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinden çok sayıda âlimin yöneldiği Mısır ve Şam şehirlerinde oluşan zengin ilmî ortam, İslâmî ilimlerin hemen her sahasında pek çok eserin kaleme alınmasına, aynı zamanda yeni ve hacimli ansiklopedik tarzda telif türlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Böylece fıkıh, hadis, tefsir, kelâm, tasavvuf, felsefe, mantık, kıraat, siyer, tarih ve tabakat ilimlerinde muazzam bir literatür oluşmuştur. İslâm tarihinde eşine az rastlanan bir ilmî mesainin sonucu olarak ortaya konan bu literatürün anlaşılması ve yorumlanması farklı alanlarda pek çok araştırmacının katkısına ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacın bir sonucu olarak Memlükler dönemindeki ilmî ve kültürel birikime yönelik ilgi gerek uluslararası akademik çevrelerde gerekse ülkemizde giderek artmaktadır. Memlüklerin siyasi tarihine dair sayısı ve niteliği henüz arzulanan seviyede olmamakla birlikte Türkçe literatürde bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak Memlükler döneminde ulema, ilim kurumları, telif eser türleri ve İslâmî ilimlerin durumu hakkındaki araştırmalar henüz başlangıç düzeyindedir. Bu konudaki eksikliğin bir nebze dahi olsa giderilmesi amacıyla İstanbul Üniversitesi İslâm Tetkikleri Enstitüsü (o zamanki ismiyle İstanbul Üniversitesi İslam Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi) tarafından 19-20 Eylül 2019 tarihlerinde Memlükler Döneminde İslâmî İlimler adıyla bir çalıştay düzenlenmiştir. Böylece Memlükler dönemiyle ilgili ulema ve İslâmî ilimler hakkındaki çalışmaların durumunun değerlendirilmesi, ihtiyaç duyulan alanlarda yeni araştırma konularının teklif edilmesi, bu sahanın ilgilileri arasında iş birliğinin sağlanması ve yapılacak çalışmalar için bir zemin oluşturulması amaçlanmıştır. Yine bu çalıştayın sonunda Memlükler dönemindeki ilim geleneğine dair geniş katılımlı uluslararası bir toplantının düzenlenmesi ihtiyacı dile getirilmiştir. Bunun için İstanbul Üniversitesi İslâm Tetkikleri Enstitüsü ile İslâmî İlimler Araştırma Vakfı’nın (İSAV) iş birliği ile 28-29 Eylül 2021 tarihlerinde İstanbul Üniversitesinin ev sahipliğinde Memlükler Dönemi İlim Geleneği-I (XIII.-XIV. Yüzyıllar) adıyla uluslararası sempozyum tertip edilmiştir. Sempozyumda tefsir, hadis, fıkıh, tarih yazıcılığı, felsefe, kelâm, tasavvuf, kültür-edebiyat, ulema ve ilim kurumlarına dair birçok araştırmacı tarafından sunumlar gerçekleştirilmiştir. Elinizdeki kitap sempozyumda sunulan bazı tebliğlerin yayın aşamasında tekrar gözden geçirilmesiyle teşekkül etmiştir. Tam metin olarak hazırlanan ilgili tebliğler hakemlik sürecine tabi tutularak makale haline getirilmiştir. Tematik olarak yeniden planlanan kitap Kur’ân İlimleri ve Tefsir, Fıkıh Düşüncesi ve Literatürü, Hanefî Fıkhı ve Hadis Çalışmaları, Kelâm, Tarih ve Siyer Yazıcılığı, Dil ve Edebiyat, İlim Kurumları ve Ulema başlıklı yedi bölümden oluşmaktadır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History ; thema EDItEUR::Q Philosophy and Religion::QR Religion and beliefs::QRA Religion: general
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 2
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: İstanbul Üniversitesi Yayınları’nın çağrısı üzerine hazırladığımız ve Cumhuriyetin 100.yılına armağan etmek istediğimiz bu küçük çalışmamızı hatırat, anılar ve bu alandaki yazınla ilgilenen meslektaşlarımızın ve meraklı okurların ilgisine sunuyoruz. Toplumsal hafıza ve hafızanın üretimi, siyaseti üzerine düşünürken geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi anılarını uzun zamandır okuyor ve bu konu üzerinde çalışıyorduk. Bu kapsamda çeşitli alanlara yayılmış anıları inceledik: erkekler ve kadınlar tarafından kaleme alınmış, farklı toplumsal grupların deneyimlerini yansıtan anıların yanı sıra tematik olarak da İstanbul, belirli siyasal olaylar ve meslek gruplarının anılarını eleştirel bir gözle okuduk, tartıştık. Toplumsal hiyerarşinin en üstünde yer alan kişilerin, devlet adamı, asker, diplomat, siyasetçi ve edebiyatçı anılarının yanı sıra farklı toplumsal sınıflara mensup insanların anılarını okurken farklı din, dil ve etnik gruplardan kişilerin kendilerini nasıl ifade ettiğini izlemeye çalıştık. Bu küçük çalışmamızda öncelikle hatırat/anı türünü, yaşam öyküsü anlatılarını tarihsel geçmiş, erken ve modern örnekler, batı ve batı dışı ülkelerdeki ilgili yazın ışığında gözden geçirdik. Cumhuriyet Türkiye’sini, dönemler, gelişmeler ve sorunlarını, öne çıkan temaları, tartışma ve modaları, değişen mekânı geç Osmanlı döneminden başlayarak anılar yardımıyla bir kez daha okuyabileceğimizi hatırlatmak istedik. Geç Osmanlı dönemi derken 1908 ve sonrasını esas almak, Büyük Savaş ve Cumhuriyetin kuruluşunu, İstanbul, İzmir ve Ankara’da yaşayan ve anıları yayınlanmış aydınlar, sanatçı ve siyasetçiler, gazeteciler, anılarını kaleme almış sıradan insanların gözünden izlemek bize önemli ve öğretici geliyor. Bu insanların kişisel ve grupsal anlatıları, aile deneyimleri bize tarihi daha insani, daha içeriden, yaşayanların tecrübesiyle ete kemiğe büründürüyor, daha anlaşılır kılıyor. Bunu en iyi yapabileceğimiz aracın kişilerin yaşam öyküsü anlatıları ve anıları olduğunu düşünüyoruz. Anılarını yazanların aile öykülerinden başlayarak geçmişlerini nasıl ele aldıkları, dönemleri ve deneyimlerini nasıl değerlendirdikleri, yorumladıkları tarih ve siyaset açısından kıymeti çoğu kez bilinmeyen bir önem ve değer taşıyor. Elbette anıları bir tarihsel belge olarak kullanmak, gerçekliğe referans olarak bakmak çeşitli sorunlar taşıyor. Bilimsel tarih çalışmaları ile hafıza, anılar ve anlatılar arasında gidip gelen, edebi türlere yakın duran, bireysel, düşünsel farklılıklar, kırılmalar, tercihler ve yorum farklılıkları içeren bir tür, yaşam öyküsü anlatıları. Çalışmamızın amaçları arasında tarih yazımı ile bu türden kişisel anlatıların, hayat öyküleri ve anıların niteliği üzerine düşünmek ve çalışmak da yer aldı. Bu anlamda yöntem üzerine de düşündük ve bu konuya da çalışmamızda değindik. Tüm eksiklikleri, görüş ve deneyim farklılıkları ve yazılış amaçlarına bağlı olarak kırılmış merceklerden bakış açılarına karşın anıların ülkemizin yakın tarihine, Cumhuriyet tarihine ışık tutacak nitelikte ve canlılıkta olduklarını düşüncesiyle tarihi bir de yaşayanların gözünden, onlar açısından, gerçek insanların deneyimleri ışığında düşünmek ve tartışmakta yarar olduğunu iddia ediyoruz. Çalışmamızın özgün yanlarından en önemlisi bu konuda bir bibliyografya hazırlamış olmamız. Bibliyografya çalışmasının bu alanda araştırma yapan meslektaşlarımıza, öğrencilerimize, anı okurlarına, konuyla ilgili herkese yararlı olmasını umuyoruz.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 3
    facet.materialart.
    Unknown
    Karolinum Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Traditional cultures have exercises which teach people discipline. Even modern philosophers, Hegel, Nietzsche and Kierkegaard paid special attention to striving for spirituality, although outside religious frameworks. However, if we are to grow, we should relax the relationship to ourselves. Hence the notion of resignation. A resigned will is not weak, it is able to resist itself and others. Such resignation is a man’s defense against becoming a mere element in a sequence of events. Art, philosophy, and mainly freedom all lie in the ability to create distance. In her most recent book, Tereza Matějčková offers more than a history of a notion or a thematic reading of the legacy of respected thinkers – a fresh view of a newly asked question of self-acceptance and growth.
    Description: Published
    Description: Tradiční kultury znají cvičení, která člověku vštěpují kázeň. Rovněž moderní autoři, Hegel, Nietzsche nebo Kierkegaard, ještě věnovali zvláštní péči vlastnímu úsilí o duchovnost, byť mimo náboženské rámce. Máme-li ale skutečně růst, je naopak třeba rozvolnit vztah k sobě samému. Sem vstupuje pojem rezignace. Rezignovaná vůle není slabá, umí sama sobě – a potažmo i druhým – odolávat. Taková rezignace je obranou před tím, že se člověk stane pouhým článkem v řadě událostí či dějů. Umění, filosofie, ale především svoboda tkví ve schopnosti vytvářet distanci. Tereza Matějčková ve své nejnovější knize nabízí víc než dějiny pojmu nebo tematické čtení odkazu známých myslitelů – svěží pohled na nově položenou otázku po sebepřijetí a růstu.
    Keywords: philosophy ; resignation ; freedom ; humanities ; thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Czech
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 4
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Dünyanın önde gelen tarihi kentlerinden olan İstanbul’un kalbindeki İstanbul Üniversitesi ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından biri olmasının yanında, tarihsel zenginliğiyle de ön plana çıkmaktadır. Kuruluşu İstanbul’un fethine dayanan İstanbul Üniversitesi’nin tarihi, bir süreliğine medrese olarak hizmet veren Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı Kilisesi) ve Fatih Külliyesi’ne ait medreselerde verilen eğitime dayanmaktadır. Osmanlı dünyasında 19. yüzyılda başlayan reformlar eğitim sistemini de etkilemiş ve daha batılı bir üniversite anlayışı içeren Dârülfünun denemelerine girişilmiştir. 20. yüzyıl başında devam eden bu süreçte istenilen başarıya ulaşılamamıştır. Cumhuriyet’in ilanından bir süre sonra İsviçreli Profesör Albert Malche’nin raporları esas alınarak hazırlanan ve 31 Mayıs 1933 yılında çıkarılan kanunla birlikte Dârülfünun kapatılmış ve yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Üniversite reformu olarak da bilinen bu dönüşüm, literatürde çağdaş yüksek öğretimin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. İstanbul Üniversitesi’nde sunulan eğitimin her unsurunun arkasında asırlık bilgi ve birikim bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Türkiye’nin yükseköğretim geleneğini kuran, başlatan, kurallarını koyan, nitelikli hale gelmesi için, geliştirilmesi için özgür fikirler üreten bir üniversitedir. İstanbul Üniversitesi bünyesinde bulunan çok sayıda yapı da yine yüzyıllara uzanan tarihinden izler taşımaktadır. Bunların bir kısmı tarihsel gelişim içinde üniversite için inşa edilmiş birçok diğeri ise başka amaçlarla yapılmışken İstanbul Üniversitesi’nin kullanım ve muhafazası altına girmiştir. Birçoğu tescilli kültür varlığı niteliği taşıyan bu eserler son dönem Osmanlı dünyası ile erken Cumhuriyet dönemi içinde önemli bir yere sahiptir. Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına hazırlanan bu çalışmada İstanbul Üniversitesi’ne ait tescilli yapıtların geçmişleri ve mimari özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Çalışma kapsamında bildiklerini bizlerle paylaşan Tarihçi Yazar Sayın Necdet Sakaoğlu’na, İstanbul Üniversitesi’ne ait eski fotoğrafların temini için arşivlerini açan Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı ve Sanat Tarihçi Sayın Hayri Fehmi Yılmaz’a, çalışmada kullanılan güncel fotoğrafların çekimi sırasında yardımlarını esirgemeyen İç Mimar Sayın Rumeysa Töl’e çalışmamız için kıymetli fikirlerini bizlerle paylaşan Tarihçi Sayın Zafer Bilgi’ye ve Sanat Tarihçi Sayın Sedat Bornovalı’ya teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca çalışmanın eksiksiz bitirilmesi için yoğun çaba harcayan İstanbul Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Figen Cihan’a minnettarız. Çalışmamızın İstanbul Üniversitesi ve yakın çevresini merak eden herkese kılavuz olmasını diliyoruz. Fetihten günümüze İstanbul Üniversitesi’nin gelişimi için çalışan kişilerin aziz hatırasına...
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 5
    Publication Date: 2024-03-23
    Description: Title in English: Slavonic Literary World: Contexts and Confrontations IV The collection of papers called Slavonic Literary World: Contexts and Confrontations IV presents results of research of young slavists working at Slavonic departures in the Czech Republic (Brno, Hradec Králové) and abroad (Slovakia, Poland).
    Keywords: Slavonic literatures ; criticism ; literary genre ; comparison ; thema EDItEUR::2 Language qualifiers::2A Indo-European languages::2AG Slavic (Slavonic) languages
    Language: Czech
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 6
    Publication Date: 2023-11-17
    Description: Published
    Description: Publikace zkoumá integraci migrantů z lokální perspektivy čtyř zemí, z nichž každá nabízí jinou zkušenost. Cílem je pochopit specifický kontext jednotlivých zemí a najít příležitosti ke vzájemnému učení a sdílení osvědčených postupů. Zda a jak rychle migranti přijmou novou zemi za svou, totiž nezáleží pouze na nich. Proces začleňování do velké míry ovlivňuje i situace, ve které se nacházejí, tedy například to, jaký je jejich pobytový status, pracovní uplatnění atd. Stejně tak ho ovšem ovlivňuje i jejich bezprostřední okolí, pochopení integračních procesů místními úřady a otevřenost či uzavřenost přijímající společnosti. I přes velké množství strukturálních rozdílů mezi jednotlivými členskými zeměmi EU však místní úřady (i migranti) často čelí podobným výzvám. To otevírá prostor pro spolupráci v rámci jednotlivých států i mezi nimi. Samozřejmě ne všechny dobré podněty a slibné praxe jsou přenositelné, ale pochopení přístupu a zkušeností jiných aktérů může být inspirativní a často pomůže dosáhnout potřebné změny.
    Keywords: integrace ; migrace ; studie ; Česko ; Slovensko ; Německo ; Belgie ; politologie ; bezpečnost ; populace ; Evropská unie ; bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Czech
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 7
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2023-01-03
    Description: Published
    Description: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı Engellilik Araştırmaları Bilim Dalının ikinci yayını olan Engellilik Araştırmaları Yazıları kitabında engellilik konusunda çalışan farklı disiplinlerden araştırmacıların çalışmaları yer alıyor. Bu çalışmalar, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında 2019 ve 2020 yıllarında gerçekleştirilen iki ayrı “Dünya Engelliler Günü Paneli”nde yapılan konuşmalardan, 3-4 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Türkiye’de Engelli Haklarında Güncel Durum” temalı “Dünya Engelliler Günü Sempozyumu”nda sunulan bildirilerden ve yazar olarak davet edilen araştırmacıların eserlerinden oluşmaktadır. Engellilik Araştırmaları engelli kişilerin sosyal hayata dâhil olmalarında ortaya çıkan sorunları in san hakları bağlamında ele alan bir bilim dalıdır. Fiziksel (mimarî) mekânlara, bilgi teknolojilerine ve ulaşıma erişimi kısıtlı olan engelli bireyin diğer kişilerle eşit koşullarda sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi, istihdama katılabilmesi, sosyal ve politik hayatta varlık gösterebilmesi mümkün olmaz. Engelli birey ve ailesinin psikososyal açıdan desteklenmesi ve toplumdaki ayrımcı, dışlayıcı tutumlara karşı güçlendirilmesi gerekir. Bu kitapta, kamu yönetiminden bilgi teknolojilerine ve ulaşım hizmetlerine erişime, ailelerin psiko-sosyal destek ihtiyaçlarından mimarî alanların erişilebilirliğine, sosyal dışlanmaya neden olan engellilik algısından COVID-19 pandemi sürecinde engelli bireylerin yaşadıkları sorunlara değinen araştırmaları içeren altı ayrı kısım altında 24 bölüm yer alıyor. Çalışmalardaki ortak payda insan hakları açısından engellilik olgusunun incelenmiş olmasıdır. Farklı disiplinlerden akademisyenlerin, kamu ve sivil toplum kuruluşlarından araştırmacıların özgün eserlerini içeren bu seçkinin Engellilik Araştırmaları alanına katkı sunması dileğiyle…
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 8
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-02
    Description: In order to preserve the memory of the late Prof. Dr. Fuat Sezgin (d. 2018) and to ensure that his significant scientific legacy serves as a source of inspiration for future generations, the 1st International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposioum on the History of Science in Islam, in collaboration with Istanbul University, Fatih Sultan Mehmet Foundation University, and the Prof. Dr. Fuat Sezgin Research Foundation for the History of Science in Islam held its inaugural conference between June 13-15, 2019. Subsequently, IU Press published 38 of the papers that had been presented at the conference. Following this, the decision was made to organize the symposium every two years, and preparations were undertaken for the 2nd International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium on the History of Science in Islam, which was held on October 7-9, 2021 with the theme of “Methodological Approaches to the History of Science in Islam.” The study of the intellectual output from the Islamic world as an object of research has a nearly 200-year history. Despite the efforts of many international scholars to discover, understand, and interpret the history of Islamic sciences and determine its relevance for contemporary society, many aspects of the history of Islamic sciences still exist that remain to be clarified, such as the individuals, works, theories, networks of relations, contexts, and influences. Two key questions facing researchers in this field is how to approach the history of Islamic sciences using methodological tools and how to utilize perspectives from different disciplines. The 2nd International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium on the History of Science in Islam aimed to address these issues by discussing the methodological aspects of how to research the history of Islamic sciences with a focus on the following questions: • How does the study of the history of Islamic sciences relate to the established historiography and research methods? • How can the history of Islamic sciences be periodized? Is creating a periodization that encompasses all sciences possible, or should separate periodizations be established for each individual science? • Can special methods be mentioned for studying the period following the 13th century that is commonly referred to as the post-classical period? • Has the paradigm of decline in understanding the history of Islamic sciences truly expired? • What opportunities and weaknesses do content-oriented and context-oriented approaches have in regard to analyzing scientific texts? • How should the relationship Islamic sciences have with the scientific accumulation of other civilization basins be handled? • What kind of balance should be established between continuity and originality when writing the history of scientific theories? • To what extent is the perspective presented by global history studies functional in understanding the history of Islamic sciences? • What kinds of methods and approaches should be used in teaching the history of general science at different levels, including the history of Islamic sciences? A total of 68 scholars, 41 from Turkey and 27 from other countries such as Germany, the United States of America, Belgium, France, the Netherlands, Iran, Spain, Switzerland, Egypt, Uzbekistan, Syria, Tunisia, and Greece participated in 16 parallel sessions. The symposium was conducted in a hybrid format to take into account the ongoing pandemic, with 51 of the presenters having attended the symposium in person and 17 having presented their papers online. The symposium was also broadcast live on the internet ((https://www.youtube.com/watch?v=Q11sAL3l5CI&t=8s and https://www. youtube. com/watch?v=jyrnK3q4Loc). This collection of papers offers readers 30 of the papers that were presented at the symposium and has been organized into five main sections: Methodological Approaches to the History of Science in Islam; Mathematical Sciences; Medicine; Natural Sciences; and Geography, Cartography, and Linguistics.
    Description: Published
    Description: Prof. Dr. Fuat Sezgin’in (ö. 2018) hem hatırasını yaşatmak hem de ortaya koyduğu göz kamaştırıcı bilimsel mirasın gelecek nesiller için güçlü bir ilham kaynağı olmasını sağlamak amacıyla, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, İstanbul Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin iş birliğiyle ilki 13-15 Haziran 2019’da gerçekleştirilen I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun ardından sempozyumda sunulan tebliğlerden 38’i IU Press tarafından yayınlanmıştı (https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/book/1-uluslararasi-prof-dr-fuat-sezgin-islam-bilim tarihi-sempozyumu-bildiriler-kitabi/home). Sempozyumu düzenleyen üç kurumun sempozyumun iki yılda bir düzenlenmesi kararı üzerine hazırlıklara başlanmış ve II. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu 7-9 Ekim 2021’de “İslam Bilim Tarihine Metodolojik Yaklaşımlar” alt başlığıyla gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasında ortaya konulan entelektüel ürünlerin bir “araştırma nesnesi” olarak incelenmesinin yaklaşık iki yüzyıllık bir tarihi bulunmaktadır. Bu süreçte azımsanmayacak sayıda uluslararası bilim insanı, İslam bilimlerinin tarihini keşfetmeye, anlamaya, yorumlamaya ve günümüz için anlamını tespit etmeye dönük büyük bir çaba ortaya koymuş ve koymaya da devam etmektedirler. Bu olağanüstü gayrete rağmen İslam bilimleri tarihinin aydınlatılmayı bekleyen pek çok noktası (kişi, eser, teori, ilişkiler ağı, bağlam, etki vb.) bulunduğu gibi, bu tarihin gerek bir bütün olarak gerekse tek tek bilimler açısından nasıl ele alınabileceği konusunda da yerleşik metodolojilerin yetersizliğiyle karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Bilim, tarih, din, felsefe, toplum, siyaset, ekonomi ve dil arasındaki girift ilişkiler ağının kesişim noktasında yer alan İslam bilimleri tarihine ne tür metodolojik araçlarla yaklaşılması gerektiği, farklı disiplinlerdeki metodolojik perspektiflerden nasıl ve ne oranda yararlanılabileceği, önemli sorular olarak bu alanın ilgililerinin önünde durmaktadır. Bu çerçevede II. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nda İslam bilimleri tarihi araştırmalarının metodolojik boyutlarının, şu sorular çerçevesinde tartışılması hedeflenmiştir: • İslam bilimlerinin tarihine yönelik incelemeler, yerleşik bilim tarihi yazım ve araştırma yöntemleriyle nasıl bir ilişkiye sahiptir, nasıl bir ilişkiye sahip olmalıdır? • İslam bilimleri tarihi nasıl dönemlendirilebilir? Bütün bilimleri kuşatan bir dönemlendirme mümkün mü? Yoksa her bir bilimin tarihi için ayrı dönemlendirme mi yapılmalı? • Genel olarak “klasik sonrası dönem” olarak adlandırılan 13. yüzyıl sonrası dönemi incelemenin özel yöntemlerinden söz edilebilir mi? • İslam bilimleri tarihini anlamada gerileme paradigması gerçekten geçerliliğini yitirdi mi? • Bilimsel metinlerin analizinde içerik odaklı ve bağlam odaklı yaklaşımların sunduğu imkânlar ve zaaflar nelerdir? • İslam bilimlerinin diğer medeniyet havzalarının bilimsel birikimleriyle ilişkisi nasıl ele alınmalıdır? • Bilimsel teorilerin tarihini yazarken süreklilik ve özgünlük arasındaki denge nasıl kurulmalı? • Küresel tarih çalışmalarının sunduğu perspektif İslam bilimlerinin tarihini anlamada ne oranda işlevseldir? • Farklı düzeylerde genel bilim tarihi ve bu tarih içinde İslam bilimleri tarihinin öğretiminde ne tür yöntemler ve yaklaşımlar kullanılmalı? 41’i Türkiye’den, 27’si Türkiye dışından (Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Fransa, Hollanda, İran, İspanya, İsviçre, Mısır, Özbekistan, Suriye, Tunus, Yunanistan) toplam 68 bilim insanın katıldığı ve 16 paralel oturum şeklinde planlanan sempozyum, salgın koşulları dikkate alınarak “karma” bir yöntemle icra edilmiştir. Tebliğcilerin 51’i sempozyuma yüz yüze katılmış, 17’si tebliğlerini çevrimiçi olarak sunmuş ve sempozyum eşzamanlı olarak internet aracılığıyla canlı olarak yayınlanmıştır (https://www.youtube.com/watch?v=Q11sAL3l5CI&t=8s ve https://www.youtube.com/watch?v=jyrnK3q4Loc). Bu tebliğ kitabında ise sempozyumda sunulan tebliğlerden 30 tanesi bulunmakta ve bunlar İslam Bilim Tarihine Metodolojik Yaklaşımlar, Matematik Bilimler, Tıp, Doğa Bilimleri, Coğrafya, Haritacılık ve Dil Bilim başlıklı beş ana bölüm halinde okuyuculara sunulmaktadır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History ; thema EDItEUR::Q Philosophy and Religion::QR Religion and beliefs
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 9
    Publication Date: 2024-03-23
    Description: Title in English: Young Slavonic Studies V: Scholarly Workshop in Slavonic Studies Young Slavistics V is the eighth consecutive volume in a series of annual publications by doctoral students from the Department of Slavonic Studies in Brno. There are eight studies by doctoral students in different Slavonic fields, in which the students focus on specific chosen topics of Slavonic literature, languages and cultures. Their writings are based on research done for dissertations currently being prepared. Therefore, the publication is a presentation of current research topics being addressed in Brno by young students of Slavonic Studies, and at the same time the texts indicate the trends in contemporary Slavonic research among this emerging generation of scholars.
    Keywords: Slavic ; Slavonic ; literature ; Slavonic literatures ; Slavonic languages ; Slavonic cultures ; thema EDItEUR::2 Language qualifiers::2A Indo-European languages::2AG Slavic (Slavonic) languages
    Language: Czech
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 10
    Publication Date: 2024-03-26
    Description: Acta Slavica Estonica is an international series of publications on current issues of Russian and other Slavic languages, literatures and cultures. This issue of the subseries “Blokovskii sbornik” continues the series of studies started by Zara Mints in 1964. The majority of works from Section I of the book, “The Art of А. Blok in the Context of 19th–20th Century Literature,” is devoted to the study of the poet’s works, his perceptions of preceding writers’ works, and his biographical and artistic contacts with contemporaries. The articles in Section II, “Silver Age Literature: Creative and Social Strategies,” are mainly focused on artistic works and essays of modernist literati contemporary to Blok or to some extent resonating with his poetry and artistic worldview.
    Keywords: Russian literature ; Silver Age in Russian literature ; Alexander Blok ; modernism in literature ; literary reception ; thema EDItEUR::D Biography, Literature and Literary studies::D Biography, Literature and Literary studies::DS Literature: history and criticism ; thema EDItEUR::D Biography, Literature and Literary studies::D Biography, Literature and Literary studies::DC Poetry ; thema EDItEUR::2 Language qualifiers::2A Indo-European languages::2AG Slavic (Slavonic) languages ; thema EDItEUR::D Biography, Literature and Literary studies::DS Literature: history and criticism::DSB Literary studies: general::DSBH Literary studies: c 1900 to c 2000
    Language: Russian , Czech , Slovak , Estonian
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 11
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2022-11-04
    Description: Published
    Description: Uzun yıllardır uygulanan liberal-kapitalist yönetişim modeli, bireyselleşmeyi ve piyasayı egemen kılıp, özel sektörü büyüterek, devleti ve hizmetlerini sınırlandırarak varlığını bugüne kadar sürdürdü. Ancak COVID-19 krizi ile birlikte bu ekonomik sistemin nasıl bir sonuç doğurduğuna hep birlikte şahit olduk. Dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkelerin salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan en temel koruma malzemelerini sağlamakta aciz duruma düşmesi, hastaları seçerek tedaviye almaları ve diğerlerini ölüme terk etmeleri, ölen insanlarını taşıyacak tabutları ve gömecek yerlerinin olmaması mevcut sistemlerin ne kadar insani olduğu sorununu somut bir şekilde ortaya çıkardı. Uluslararası rekabette en başarılı ülkeler, üstünlük sağlayan sektörlere ve üretime odaklanarak ekonomik gelişme stratejilerini bugüne kadar sürdürdüler. Ancak uzun tedarik zincirlerine ve küreselleşmeye dayalı bu yapı çökerken, katı sınırlar ve ulusal üretimlerle bu boşluğu doldurma arayışı ön plana çıktı. Ekonomiyle birlikte fonksiyonları zayıflayan, hizmet alan ve kapasitesi kısıtlanan devlet aygıtı ve yapısı, yaşanan salgınla birlikte büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. COVID-19 salgınıyla birlikte ekonomik gelişmelere rağmen, sağlık hizmetlerinin ve tarımsal üretimin acil hallerde yarattığı etkilerinin insanlığı tehdit edecek boyutlara nasıl ulaştığını yaşayarak tecrübe ettik. Salgın ile birlikte tarımsal üretim başta olmak üzere temel ihtiyaçları karşılayacak üretimi yapabilmenin önemini bir kez daha anladık. Maske, solunum cihazı, ilaç ve aşı gibi halk sağlığı alanlarında üretim ve hizmetleri sunmanın ne kadar önemli olduğunun bilincine vardık. Üretimlerin stratejik öneminin dönemsel ve ihtiyaçlara göre değişebildiği gerçeğini bir kez daha yaşadık ve paramız olsa da bazı ürünleri ve hizmetleri satın alamayacağımızı gördük. Salgın, küresel düzeyde neredeyse hepimizi ruhsal, fiziksel ve sosyal açıdan eşitleyerek; sağlık, eğitim, gelir eşitsizliği, yoksulluk, işsizlik, göç, iklim krizi, temel insan ihtiyaçlarına erişim dahil her alanda yeni farkındalıklar oluşturdu. Salgın, bir yönüyle bencilliği besledi, dayanışmayı azalttı, yalnızlığa, biyolojik olduğu kadar psikolojik sorunlara ve bilgi kirliliğine yol açtı, ölüm korkusunu bireysel olmaktan çıkarıp, toplumsallaştırdı. Diğer yönüyle de dayanışma ihtiyacını artırdı ve ortak kader duygusunu güçlendirdi. Bu nedenle sosyal uyumu esas alan bir anlayışa olan ihtiyacımız daha fazla önem kazandı. Bundan dolayı toplumsal savrulmayı önleyecek ve panik yaşanmasına fırsat vermeyecek yapılanmaya ihtiyacımız arttı. 1980 sonrasında neoliberal rüzgârların etkisiyle yapılan özelleştirmelerle Türkiye’de de devlet nispeten küçültüldü, ekonomik ve sosyal sorunların yaşandığı bir dönemde küresel salgınla karşılaşıldı. Ancak genel sağlık sigortası, hastane sayısı, yatak kapasitesi gibi alanlarda sahip olduğumuz potansiyel ve kriz yönetme becerimiz sayesinde süreci nispeten daha iyi şartlarda geçirmekteyiz. Fakat bu gerçeğe rağmen ülkemizin de yeni şartlara adapte olmasını sağlayacak, krizi en az zararla atlatacak ve 21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayacak yeniden yapılanmaya ihtiyacı artmaktadır. Ekonomik ve sosyal alanda yaşananlar yeni bir paradigma değişikliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Çünkü doyumsuzluğu ve obeziteyi besleyen sınırsız ihtiyaçlar algısı yerine, ihtiyaçların sınırlı olduğu ve isteklerin sınırlandırılabileceğini esas alan, bilgi hariç kaynakların sınırlı olduğu ilkesine dayalı yeni bir ekonomik düzeni inşa edecek bir paradigma değişikliğine yönelik beklenti artıyor. Kriz sürecini en az zararla atlatabilmek için hep birlikte dayanışma içinde mücadele ederek, küresel düzeyde yükselen işkollarını ve meslekleri esas alarak, endüstrileri ve iş piyasalarını yeniden yapılandırmak gerekiyor. Bu kitabın editörlüğünü üstelenen, yazar olarak katkıda bulunan ve hazırlanmasında görev alan fakültemizin çok kıymetli hocalarına bu vesileyle bir kez daha çok teşekkür ediyorum. 84 yıllık birikimimize uygun bir şekilde dünyada ve ülkemizde yaşanan ve yaşanacak sorunlara öğretim üyelerimiz kayıtsız kalmamış, var olan zor şartlara rağmen alternatifler üreterek, yol gösterici öngörülerde bulunmuşlardır. Hiç kuşkusuz bu kitap ön çalışma niteliğindedir, verilere ulaşıldıkça detaylandırılacaktır. Ufuk açıcı ve faydalı olması dileğiyle saygılar sunuyorum.
    Keywords: bic Book Industry Communication::M Medicine::MB Medicine: general issues::MBD Medical profession::MBDC Medical ethics & professional conduct ; bic Book Industry Communication::J Society & social sciences ; bic Book Industry Communication::M Medicine::MB Medicine: general issues::MBN Public health & preventive medicine
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 12
    Publication Date: 2022-11-02
    Description: Quality of life depends on a series of objective indicators and subjective evaluations of all the living spaces that affect human beings’ economic, social, physical, and psychological dimensions and has the potential to serve individual and social development. Ensuring satisfactory quality of life will bring about decent socio-economic conditions, such as in the conceptualization of decent work. Newly improved conditions will also bring higher quality, and policymakers and decision-makers at the institutional level have great responsibilities in this context. This book addresses quality of life and its related issues from an interdisciplinary perspective and discusses them at a conceptual and theoretical level. The book includes classifying the quality of life indicators by considering their individual, social, economic, and organizational context. The application section examines the quality of life of international students, a fragile population group who’ve experienced various disadvantages during the COVID-19 global health crisis. As a matter of fact, each international student provides human capital at the global level, and serves to construct an incorruptible and inexhaustible value in shaping a future that concerns all of humanity. This value will preserve its existence in all economic, social, cultural, and political fields and serve as the mortar in constructing the foundations for a better quality of life. This book has been prepared with this intention in order to address the issue of quality of life and to guide the decisions and practices regarding identifying the quality of life and problem areas of international students studying at Istanbul University in the context of COVID-19 restrictions.
    Description: Published
    Description: İnsanın ekonomik, sosyal, fiziksel ve psikolojik boyutlarını etkileyen yaşam alanlarının bütüne dair bir dizi nesnel göstergelere ve öznel değerlendirmelere bağlı olan yaşam kalitesi, bireysel ve toplumsal gelişime hizmet etme potansiyeline sahiptir. Tatmin edici bir yaşam kalitesinin sağlanabilmesi, “insana yaraşır iş” kavramsallaştırmasında olduğu gibi “insana yaraşan sosyo-ekonomik koşulları” beraberinde getirecektir. Gelişmiş yeni koşullar da daha yüksek kaliteyi beraberinde getirecektir. Bu bağlamda politika yapıcılara ve kurumsal düzeyde karar alıcılara büyük görevler düşmektedir. Disiplinlerarası bir bakışla ele alınan bu kitapta, yaşam kalitesi ve ilgili konular kavramsal ve teorik düzeyde incelenmiş, yaşam kalitesi göstergeleri bireysel, sosyal, ekonomik ve örgütsel bağlamı göz önünde bulundurularak sınıflandırılmıştır. Uygulama ayağında ise küresel bir sağlık krizi olan COVID-19 sürecinde muhtelif dezavantajlılıklar yaşamış kırılgan bir nüfus grubu olan uluslararası öğrencilerin yaşam kalitesi incelenmiştir. Nitekim uluslararası öğrencilerin her biri küresel düzeyde bir beşeri sermayedir. Beşeri sermayeye yapılan yatırım ise insanlığın bütününü ilgilendiren geleceğin şekillenmesinde bozulmaz ve kaybolmaz bir değerin inşasına hizmet etmektedir. Bu değer, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal her alanda varlığını koruyacak ve daha kaliteli bir yaşamın temellerinin atılmasında harç görevi görecektir. Kitap, bu niyet üzere, yaşam kalitesi konusunun ele alınması ve İstanbul Üniversitesinde öğrenim görmekte olan uluslararası öğrencilerin COVID-19 kısıtlamaları bağlamında yaşam kalitesinin tespiti ile sorun alanlarına yönelik karar ve uygulamalara yol göstermesi amacıyla hazırlanmıştır.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 13
    facet.materialart.
    Unknown
    Karolinum Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: This book presents an original historical source, entitled “An erudite and true narration of some changes that recently took place in the Grand Duchy of Moscow,” written by the Swedish ambassador to the court in Moscow and first printed in Stockholm in 1608. In his diplomatic report, the author vividly describes the political crisis in the Moscow empire, the tragic events of the Time of Troubles and the plots surrounding the successorship to the tsarist throne which he witnessed. He also depicts events that preceded these events, interpreting them in accordance with the territorial and confessional integrity of the Swedish Kingdom. In addition to the translation of the Swedish original into Czech, the book also contains a philological and historiographical essay, which sets the author’s work into the context of Swedish literature and political context at the turn of the 16th century. Thanks to its wide range of interpretive possibilities, the text is suitable material for students of philological and historical disciplines.
    Description: Published
    Description: Kniha českému čtenáři zprostředkovává původní historický pramen „Učené a pravdivé vyprávění o některých změnách, jež se v nedávných letech udály v Moskevském velkoknížectví“, napsaný švédským vyslancem na moskevském dvoře a poprvé vydaný tiskem ve Stockholmu roku 1608. Autor ve své diplomatické zprávě barvitě líčí politickou krizi v moskevské říši, tragické události smuty a intriky kolem následnictví na carském trůnu, jejichž očitým svědkem se stal. Popisuje také předcházející události, jež interpretuje v souladu s územní i konfesní politikou Švédského království. Kniha vedle překladu švédského originálu do češtiny obsahuje též doprovodnou filologickou a historiografickou studii, zasazující autorovo dílo do kontextu švédské literatury i politických souvislostí na přelomu 16. a 17. století. Díky širokým interpretačním možnostem představuje vhodný materiál pro studium filologických i historických oborů.
    Keywords: historie ; raný novověk ; filologie ; historiografie ; Ruské carství ; thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History ; thema EDItEUR::D Biography, Literature and Literary studies
    Language: Czech
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 14
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Türkiye’de beşerî bilimler sahasının ilk ve en büyük kurumu olan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, kuruluşunun 150. yıldönümü olan 2020 yılında bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Elinizdeki kitap da yaşanan pandemi süreci dolayısıyla çoğu dijital ortamda gerçekleştirilen bu etkinlikler manzumesine bir ek ve Fakültemizin kuruluşunun bu önemli yıldönümüne bir armağan olarak tasarlanıp yayımlanmıştır. 1916-1933 yılları arasında neşredilen, tabiatıyla Mayıs 1929’a kadar Arap harfli olarak çıkarılan Felsefe, İçtimaiyat, Tarih, Coğrafya, Edebiyat dergisi Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, çoğu Dârülfünun’da müderrislik ya da müderris muavinliği yapan hocaların veya yabancı bilim insanlarının dil, edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe, psikoloji, coğrafya başta olmak üzere beşerî bilimlerin çeşitli alanlarında kaleme aldıkları makalelerin neşredildiği mühim bir akademik yayın organıdır. Toplam 8 cilt ve 49 sayı olarak çıkan mecmuanın ilk sayısı Mart 1332 (1916)’de, son sayısı Kânunusani (Ocak) 1933’te yayımlanır. “Başlangıçta düzenli olarak iki ayda bir neşredilen mecmuanın 1. cildinin 6. ve son sayısı Kânunusani 1332 (Ocak 1916) tarihlidir. Bu sayıdan iki ay sonra yayımlanan ve üzerinde “sene 2, Mart 1331 1917, sayı 7” ibaresi bulunan nüshadan sonra mecmuanın 1. serisinin yayımı Mart 1922 tarihine kadar durdurulmuştur. Bu tarihte çıkan 1. sayı ile ll. cilde ve 2. seriye başlandığından Mart 1333 / 1917’de yayımlanan ve 1. serinin son sayısı olan nüsha herhangi bir cilde dâhil edilememektedir.” Türkiye’nin seferberlik içerisinde ve savaşın tam ortasında bulunduğu 1916 yılının çetin şartları altında, biraz da iktidarda olan İttihat ve Terakki Fırkası’nın resmî ideolojisi olan Türkçülük cereyanı etkisiyle daha çok Türk tarihi, dili, edebiyatı, içtimaiyatı alanlarına ait öncü metinlerin neşredildiği, önemli meselelerin tartışıldığı makalelerle kendisini gösteren Mecmua, daha sonra İslâm felsefesine ağırlık vermeye başlar. Fırkanın Kâtib-i Umumîsi olan ve 1912-1918 arası, kültür, edebiyat, matbuat ve bilim faaliyetlerinin hemen hepsinin bir yerinde bulunan Ziya Gökalp’ın, bu Mecmuanın da fikir babası, en azından yönlendiricisi olduğu kolaylıkla ifade edilebilir. Mecmuada neşredilen yazılarda ele alınan mevzular, esasen pek çok kültür adamı gibi, Türkleşmek-İslâmlaşmak-Muasırlaşmak yazarının da temel meseleleridir. Mecmuada makalesi ya da tercümesi neşredilen hocalardan bazılarının isimleri ve Dârülfünun Edebiyat Şubesi’ndeki kadroları şöyledir: Mehmed Ali Aynî (Felsefe Tarihi Müderrisi), Köprülüzade Mehmed Fuad (Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi), Mustafa Şekip (Tunç) (Rûhiyât Muallimi), Ziya Gökalp (İçtimaiyât Müderrisi), İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) (Terbiye Müderrisi), Necip Âsım (Yazıksız) (Türk Lisaniyâtı ve Türk Tarihi Müderrisi), Mehmed Emin (Erişirgil), (Felsede Tarihi Muallimi), Hüseyin Daniş (İran Edebiyatı ve Farsça Müderrisi), Mehmed Şemseddin (Günaltay) (İslâm Tarihi Müderrisi), İzmirli İsmail Hakkı (İslâm Felsefesi Müderrisi), Ârif (Tarih-i Osmanî Müderrisi), Faik Sabri (Duran), (İslâm ve Türk Coğrafyası Müderrisi), Avram Galanti (Akvâm-ı Kadime-i Şarkiyye Tarihi Muallimi), Ali Ekrem (Nazariyat-ı Edebiye Müderrisi).2 Türkoloji denen geniş çalışma ve araştırma sahasının önemli isimleri olan bu hocalardan başka Carl Brockelman, G. Bergstrasser, T. Lefevr, Ernest Chaput, Franz Babinger, Gustave Lanson gibi yabancı Türkolog ve filologların da pek çok makalesi de telif veya tercüme yoluyla Mecmua’da yerini bulur. Söz konusu yıllarda Osmanlı Devleti’nin Almanya İmparatorluğu ile sadece askerî ittifakı değil, ticarî, sınaî, ilmî alanlardaki işbirliği Dârülfünun, dolayısıyla Mecmuadaki Alman hocaların varlığını izaha kâfidir. Savaşın sonuna doğru yani 1917’de yayınına ara verilen ve Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının hemen ardından neşrine devam edilen Mecmua, 1933 Üniversite Reformuna kadar yayınını sürdürecektir. Çok ciddî maddi sıkıntıların yaşandığı 1922 yılında, Mecmuanın yeniden hayata dönmesi, döndürülmesi bu yayın faaliyetine atfedilen önem hakkında çok fikir vericidir. Hakikaten Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, Türkiye’de dil, edebiyat, dilbilimi, felsefe, sosyoloji, psikoloji, ilahiyat ve coğrafya gibi alanlarda ilk ilmî, ciddî, sistemli neşirlerin yapıldığı, sonraki yıllarda daima bir başvuru kaynağı olan bir yayın faaliyeti olmuştur. “Türkolojinin Babası” olarak anılan Ord. Prof. M. Fuad Köprülü’nün Türk dili, edebiyatı, tarihi, inanç sistemi gibi konularda yazmış olduğu makalelerin 11’nin evvela bu mecmuda yayımlanmış olduğunu belirtmek herhâlde kastımızı ifadeye yardımcı olacaktır. Sadece Köprülü’nün etütleri değil, bu mecmuada neşredilmiş araştırma, tenkit, tanıtma vs türlerindeki pek çok makale, bugünün nesillerinin istifadesi için farklı zamanlarda muhtelif alanlardaki akademisyenler tarafından yeni yazıya aktarılmıştır. Bununla beraber bu muazzam ilim hazinesindeki yazıların pek çoğu da araştırmacılardan aynı gayret ve hizmeti beklemektedir. Sosyal Bilimler alanında çalışanlar için Osmanlı Türkçesiyle yazılmış metinleri okumak, okuyabilmek bir ayrıcalık ve bu tür metinlerin yeni harflerle neşri onlar için bir ihtiyaç değilse de yine bu sahalara mensup olan ama formasyonu gereği ya da çeşitli sebeplerle eski yazı okuyamayan pek çok araştırmacı için bu ve benzeri mecmua ve kitapların günümüz alfabesiyle neşri bir zarurettir. Elinizdeki kitap işte bu tür bir endişeden doğmuş ve böylesi bir ihtiyacı kısmen de olsa gidermek maksadıyla neşre hazırlanmıştır. “Kısmen” diyoruz zira ideal olan, elbette Mecmuadaki yazıların tümünün Latin alfabesiyle yayımlanması ve dilimizi, edebiyatımızı, tarihimizi, coğrafyamızı, düşünce ve inanç sistemimizi kendisine mesele edinen herkesin istifadesine sunulmasıdır. Biz, Edebiyat Fakültesi’nin kuruluşunun 150. yıldönümüne armağan olarak düşündüğümüz bu kitaba, görsellerle zenginleştirilmiş 16 adet yazıyı alabildik. Kitapta hangi yazıya, niçin yer verildiği konusuna gelince: 49 sayıda toplam 244 makalenin neşredildiği4 Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası’nda çıkmış bütün makaleler önemli ve değerlidir. Dolayısıyla sınırlı sayıda metne yer verilebilecek bu kitapta hangi yazının yer alacağına karar vermek kolay olmamıştır. Bununla beraber seçimi kolaylaştıracak bazı ölçütlerimiz vardı. Şöyle ki: Mecmua, Dârülfünun Edebiyat Şubesi’ne ait olduğu için, Şubenin değişik disiplinlerinde hocalığı bulunan isimlere öncelik verildi. Ayrıca Mecmuada çok sayıda ecnebi bilim insanının telif veya tercüme yazısının bulunması, belli oranda bu yazarlara da yer vermeyi gerektiriyordu. Seçimi kolaylaştıran diğer bir unsur ise Mecmuada neşredilen makalelerin alanlara göre sayısı ve oranıydı. Bu anlamda Türk Dili, Doğu Dilleri, Batı Dilleri, dilbilimi, tarih, edebiyat, bilim tarihi, İslâm felsefesi, estetik, coğrafya, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlere bu kitapta mutlaka yer ayrılmalıydı. Öyle de oldu. Kitaptaki yazıların daha önce yeni harflerle yayımlanmamış olanlardan seçilmesi, zaten mesainin başında bir ilke olarak benimsenmişti. Bununla beraber, daha önce neşredilmiş olmak, bir yazının kitaba girmesine mâni de olmadı. Zira asıl gaye, Mecmuanın içerik bakımından zenginliğini, öncülüğünü, dolayısıyla kıymetini aksettirmek ve günümüze taşımaktı. Kitaptaki bazı yazılar, doğrudan editörlerin tercihi doğrultusunda belirlendi. Bazı yazılar da alanın uzmanları ya da yazıları yeni harflere aktaran hocalarımızın, meslektaşlarımızın tercih ve tespitine bırakıldı. Bu 16 yazının ikisinin Farâbî ile ilgili olması yani M. Şemseddin Günaltay’ın Farabî ile ilgili birbirini takip eden iki yazısının kitaba derç edilmesi de UNESCO’nun 2020 yılını Farâbî yılı olarak belirlemesiyle ilgilidir ve bu büyük Türk-İslâm filozofunun hatırasını yâda vesile olması maksadıyladır. Görüleceği gibi kitapta yer alan bu 16 yazının tamamı, hâlihazırda Edebiyat Fakültesi’nin değişik programlarında görev yapan akademisyenler tarafından Latin harflerine aktarılmıştır. Bu akademisyenlerin isim ve branşlarını burada zikretmek asgarî bir kadirşinaslık gereğidir: Bu bağlamda, projeyi kendilerine haber verdiğimizde teklifimizi hemen kabul ve çeviriyazıları zamanında teslim eden değerli Hocalarımız, meslektaşlarımız Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu’na (Bilim Tarihi); Prof. Dr. Mehmet Cüneyd Kaya’ya (Felsefe); Prof. Dr. Mücahit Kaçar’a, (Türk Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Nuri Sağlam’a (Türk Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Ömer İshakoğlu’na (Arap Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Uğur Gürsu’ya (Türk Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Metin Ünver’e (Tarih); Doç. Dr. Cahid Şenel’e (Felsefe); Doç. Dr. Esra Egüz’e (Türk Dili ve Edebiyatı); Dr. Öğr. Üy. Aslı Zengin’e (Türk Dili ve Edebiyatı); Dr. Öğr. Üy. M. Şerif Eskin’e (Türk Dili ve Edebiyatı); Dr. Öğr. Üy. Kaan Kapan ve Aydın Cidan’a (Coğrafya); Dr. Ümran Erdoğan’a (Türk Dili ve Edebiyatı) ve Dr. Öğr. Üy. Bilal Alpaydın’a (Türk Dili ve Edebiyatı) çalışmaya olan samimî destekleri için çok teşekkür ediyoruz. Eserin editörleri de iki makalenin yeni yazıya aktarımıyla çalışmaya dâhil oldular. Edebiyat Fakültesi’nin kuruluşunun 150. yılı olan 2020’nin Fakültemiz adına verimli ve anlamlı geçmesi için özverili bir çaba gösteren, gerçekleştirilebilecek farklı akademik çalışmalar konusunda ufuk açıcı tavsiye ve yönlendirmelerde bulunan, bu bağlamda elinizdeki kitabın fikir aşamasından yayımına kadarki süreçlerini ilgiyle takip eden Edebiyat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Hayati Develi’ye; kitabın mizanpaj ve baskı işlerinin profesyonellikle yürütülmesi konusundaki sahiplenici tavrı ve destekleri için İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mahmut Ak’a; eserin neşri konusunda karşılaştığımız bazı güçlüklerin aşılması konusundaki değerli destekleri için Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Halûk Alkan’a; değerli tavsiyeleri dolayısıyla Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk’a; bu neşirdeki emek ve gayretleri dolayısıyla İÜ Press mensup ve çalışanlarına, ayrıca çalışmanın çeşitli aşamalarında katkıları bulunan meslektaşlarımız Hacer Selçuk, Saliha Çetinkaya ve Burak Koç’a teşekkür ediyor; zor şartlar altında bu mecmuanın neşrini gerçekleştiren, mecmuada yazısı ve emeği bulunan bütün ilim insanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 15
    facet.materialart.
    Unknown
    University of Tartu Press
    Publication Date: 2024-03-24
    Description: Acta Slavica Estonica is an international series of publications on current issues of Russian and other Slavic languages, literatures and cultures. This volume consists of three parts. The first part contains papers of the National Committee of Estonian Slavicists for the 15th International Congress of Slavicists in Minsk, Belarus, focusing on current problems in Slavic linguistics. Papers in the second and third part of the volume are dedicated to Slavic lexicology and lexicography, and the problems of Slavic syntax and translation studies, respectively. Papers are published in Russian, Czech, Polish, Slovenian, and Yugoslav-Rusyn.
    Keywords: Slavic studies ; Slavic linguistics ; lexicology ; lexicography ; syntax ; translation studies ; microphilologies ; text typology ; bilinguism ; dictionaries ; thema EDItEUR::C Language and Linguistics::CF Linguistics ; thema EDItEUR::2 Language qualifiers::2A Indo-European languages::2AG Slavic (Slavonic) languages
    Language: Russian , Czech , Slovak , Estonian
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 16
    facet.materialart.
    Unknown
    University of Tartu Press
    Publication Date: 2024-03-24
    Description: Acta Slavica Estonica is an international series of publications on current issues of Russian and other Slavic languages, literatures and cultures. The volume „Anthropocentrism in language and speech” was prepared in memory of Mikhail Shelyakin (1927–2011), a long-time professor of the Russian language at the University of Tartu. The relation between language and the human being was M. Shelyakin’s central topic during the final period of his research. The articles focus on anthropocentrism of the linguistic sign and its realization in speech. They continue and develop the problems studied by M. Shelyakin mainly on the basis of Russian. The volume consists of three parts: anthropocentrism in word-formation and grammar, anthropocentrism in phraseology and the lexical system, and the impact of anthropocentrism on contrastive studies, translation, and the teaching of foreign languages.
    Keywords: anthropocentrism ; language ; speech ; linguistics ; word-formation ; grammar ; phraseology ; lexical system ; contrastive studies ; translation ; teaching of foreign languages ; Russian ; thema EDItEUR::C Language and Linguistics::CF Linguistics ; thema EDItEUR::C Language and Linguistics::CJ Language teaching and learning ; thema EDItEUR::2 Language qualifiers::2A Indo-European languages::2AG Slavic (Slavonic) languages
    Language: Russian , Czech , Slovak , Estonian
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 17
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The name Dârülfünûn was given to the university with a system similar to that of European models that was to be founded in the Ottoman Empire. This idea was introduced for the first time at the beginning of the Tanzimat, a period that can be considered the impetus for Ottoman modernization. In 1846, Board of General Education (Meclis-i Maarif-i Umûmiye) made the decision to set up a university, with Gaspare Trajano Fossati, a prominent architect of the time, being asked to design a massive building akin to European universities. The 1846 decision could not be implemented until 1863, and the first attempt at Dârülfünûn ended after two and a half years of free courses (serbest dersler). Afterward, the university building was allotted to the Ministry of Finance. The second attempt took place between 1869 and 1872 in the building that is now known as the Press Museum in Istanbul’s Çemberlitaş District, which had been built especially for Dârülfünûn. This second attempt also did not last long. However, the implementation of the General Education Regulations (Maarif-i Umûmiye Nizâmnâmesi) for the first time and the structuring of primary and secondary education in the following years in accordance with the aims of this regulation are included among the successful features of the second attempt. In fact, the fruits of this second attempt would be realized during the reign of Sultan Abdülhamid II (r. 1876-1909). In 1874- 1875, the third attempt occurred to found a university, this time under the name Dârülfünûn-ı Sultanî. For the first time, students at this new university, which included the Faculties of Law, Engineering, and Literature, were entitled to write a PhD dissertation in their field. Political instability generated by the period’s economic and social realities, as well as international pressure on the state, prevented this third attempt from producing the desired results. Nonetheless, while the expected outcome was yet to be realized, this third attempt paved the way for the establishment of independent educational institutions (i.e., modern schools). In 1900 and coinciding with the 25th anniversary of Sultan Abdülhamid II’s accession to the throne, the idea of establishing a university again came to the agenda, and the first university of the Ottoman Empire, Dârülfünûn-ı Şâhâne, finally began its uninterrupted education and training with five faculties: the Faculties of Literature, Science, and Ulûm-ı Âliye-i Dîniyye [Theology] and the previously established Faculties of Medicine and Law.
    Description: Published
    Description: Elinizdeki bu çalışma, kaynaklarının tespitinden, veri dökümlerinin hazırlanması, bunların işlenmesi, planlanması, yazıya dökülmesi ve nihayet iki kapak arasına alınmasına kadar yaklaşık beş yıllık bir emeğin ürünüdür. Çalışmaya konu olan Dârülfünûn İlahiyat Fakültesi’nin akademik kadrosuna ve bunlarla ilintili çeşitli meselelere dair bugüne kadar bazı kıymetli araştırmalar hazırlanmışsa da, Fakülte’nin kuruluşundan kapanışına kadar gerek devlet gerekse hususî arşivindeki kayıtları esas alan kapsamlı bir eser ortaya konulamamıştır. Haliyle Fakülte’nin üniversite içindeki konumu ve medrese geleneğiyle bağlantıları, öğrencilerinin kimlikleri, idarî-ilmî oluşumu, maddî kaynaklarının niteliği, öğretim programı, etrafında yaşanan tartışmalar ve gelişmeler gibi pek çok mesele ilim âlemi için büyük oranda bilinmezliğini korumuştur. Mezkûr saiklerle yola çıkan bu çalışma, 1900- 14 ve 1924-33 yılları arasında Dârülfünûn bünyesinde yüksek düzeyde eğitim-öğretim veren hem Osmanlı hem de Cumhuriyet tarihinin ilk yüksek dereceli İslâmî eğitim kurumu olan Ulûm-ı Âliye-i Dîniyye/Şeriyye Şubesi ve nihayet İlahiyat Fakültesi isimleriyle anılan bir müesseseyi konu edinmektedir.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 18
    Publication Date: 2022-09-08
    Description: We have regretfully observed for many years that the academic community in Tur key, except in some limited areas, has failed to provide the necessary contribution about the issues that Turkey has had to deal with on international level, because the debates have been confined to superficial, oversimplified, and outdated ideological points of view in daily politics. However, the fundamental theses, discussions, and prospective guidance of politics, law, economics, and international relations would be much more lasting and effective once they are shaped by the robust data and theses of the academic community in Turkey. We hope that the book The Aegean Sea and the Eastern Mediterranean in the Global and Regional Balance Based on the Axes of Geography, History, and Interna tional Law drawn up in cooperation between the Grand National Assembly of Turkey and Istanbul University can contribute to creating such a horizon and produce theses to this effect. No matter what topic of international relations one may address, it is impossible to understand and present it independently of other problems and topics. Therefore, we need to gain insight into all incidents and processes that affect and shape the Eastern Mediterranean, and within this framework put forward our projections on the future of Turkey, which is a common concern and asset for all of us. We currently observe manifestations of a biased perspective that is far from fair concerning the ongoing events in the Eastern Mediterranean. The initiatives of Turkey, seeking her rights arising from the international law and agreements since the very beginning through legitimate means and methods, have been encountered by some countries and so-called alliances, which disregard international law and agreements and consider all kinds of illegitimate actions as their rights. Undoubtedly, it is desirable to collaborate, make efforts, and negotiate with approaches in goodwill, respecting international law and agreements aiming at establishing peace as well as the rights, and laws of nations and states. However, it is impossible to take action before realizing and having others realize the following facts: Some countries, in the global order lacking justice established in the aftermath of the Second World War, had only rights and interests. Some others had only duties and responsibilities. This bizarre and unjust order lasted for years. However, the world has now changed and the parameters creating this unjust order have collapsed. We observe that it takes time for some countries to come to terms with this reality. Every state and nation, when it comes to the international order, shall have rights and interests as well as duties and responsibilities. Such a world where this just state of affairs prevails is not far away. This book offers a comprehensive perspective addressing the Eastern Mediterra nean issue within the context of not only history, law, and international relations but also geography, geopolitics, and biodiversity. I hope that the ideas, recommendations and outcomes offered in the book will pave the way for new perspectives to locate the Eastern Mediterranean in the blue shade of peace. I would like to thank Prof. Mahmut AK, the Rector of Istanbul University, for his leadership in the publication of the book as well as the academics contributing their articles. I am pleased and confident that this book will be appreciated by the readers as an invaluable source of scholarship on the Eastern Mediterranean.
    Description: Published
    Description: Uzun yıllar gündelik siyasetin sığ ve basit, zamanı çoktan geçmiş ideolojik tavırları içine hapsolmuş tartışmalar sebebiyle akademi dünyamızın bazı sınırlı alanlar dışında Türkiye’ye gereken katkıyı sunamadığını üzüntüyle müşahede etmiştik. Hâlbuki siyasetin, hukukun, ekonominin, uluslararası ilişkilerin temel tezleri, ana tartışmaları ve geleceğe doğru esas istikametleri akademi dünyamızın güçlü veri ve tezleriyle şekillendirilebilirse çok daha kalıcı ve etkili olur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan “Coğrafya, Tarih ve Uluslararası Hukuk Boyutlarıyla Küresel ve Bölgesel Denklemde Ege ve Doğu Akdeniz” kitabının böyle bir ufkun oluşturulması ve tezlerin üretilmesine katkı sunmasını arzu ediyoruz. Uluslararası ilişkilerde hangi başlığı ele alırsanız alın, onu diğer sorunlardan, diğer başlıklardan bağımsız olarak anlamanız ve ortaya koymanız mümkün değildir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’i, onu etkileyen ve şekillendiren bütün hadiseler ve süreçlerle ilgisini dikkatle anlamak, hepimizin ortak derdi ve değeri olan Türkiye’nin geleceğine dair öngörülerimizi de bu çerçevede ortaya koymak durumundayız. Bugün Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan hadiselerde tarafgir ve adaletten uzak bakış açısının tezahürlerini görmekteyiz. Başından itibaren sadece uluslararası hukuktan ve anlaşmalardan kaynaklanan haklarını yine aynı hassasiyetle meşru araçlar ve yöntemlerle arayan Türkiye’nin girişimleri, uluslararası hukuku ve antlaşmaları yok sayan, her türlü gayrimeşru girişimi hak sayan birtakım ülkeler ve sözde ittifaklarla karşılanmıştır. Şüphesiz iyi niyetli, barışı tesis etmeyi hedefleyen uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygılı, milletlerin ve devletlerin hak ve hukuklarına hürmet eden yaklaşımlarla hep birlikte çalışmak, gayret göstermek, müzakere yapmak arzu edilen bir tutumdur. Ancak şu gerçekleri görmeden ve göstermeden harekete geçmek de mümkün değildir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz dünya düzeninde bazı ülkelerin sadece hak ve menfaatleri vardı. Bazı ülkelerin ise sadece vazife ve yükümlülükleri vardı. Uzun yıllar bu garip ve adaletsiz düzen devam etti. Ancak artık dünya değişti, bu adaletsiz düzeni var eden parametreler çöktü. Bu gerçekliği bazı ülkelerin kabul etmekte geciktiğini görüyoruz. Uluslararası düzende her devletin, her milletin hak ve menfaatleri olduğu gibi, vazife ve yükümlülükleri de vardır. Bu adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir. Bu kitap, Doğu Akdeniz sorununu yalnızca tarih, hukuk, uluslararası ilişkiler açısından değil, coğrafi, jeopolitik ve biyoçeşitlilik açılarından da ele almak suretiyle konuya bütüncül bir perspektif getirmektedir. Umuyorum ki kitapta ortaya konulan düşünce, öneri ve sonuçlar Doğu Akdeniz’in bir barış maviliği içinde kalmasına dönük yeni yaklaşımların kapısını açar. Eserin ortaya çıkmasında öncülük eden İstanbul Üniversitesine Rektör Prof. Dr. Mahmut AK hocamızın şahsında teşekkür ediyorum. Makaleleri ile katkıda bulunan bilim insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Doğu Akdeniz konusunda kıymetli bir kaynak hüviyetini haiz olacağını düşündüğüm eseri okuyucuların istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyorum.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 19
    Publication Date: 2024-04-02
    Description: Within the scope of the events of the 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Year, under the auspices of our Presidency and with the support of the Ministry of Culture and Tourism, in partnership with Istanbul University, Fatih Sultan Mehmet Foundation University, and the Fuat Sezgin Islamic Science History Research Foundation, we had the honor of hosting the first International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium of Islamic History of Science on 13-15 June at Istanbul University. Our late Professor Fuat Sezgin, who questioned and evaluated the role of Islamic civilization in the development of sciences with a scientific attitude instead of taking a reactionary defensive stance against the views that limit the role of Islamic civilization in its contribution to inter-civilizational transfer only in certain historical periods, earned an unforgettable place in the history of Islamic science while he was still alive with the dozens of works he published with his commentary, hundreds of volumes of books he uncovered, nearly a thousand scientific tools he unearthed, the scientific institutions he pioneered, and the scientists he inspired. By remembering our late Professor Fuat Sezgin, who, despite all the obstacles and difficulties he faced, faithfully and patiently devoted his entire life to showing the place of the sciences developed in the Islamic world in the international history of science, and especially to objectively revealing the role of Islamic sciences in the development of the history of Western science, we hope to be able to make a modest contribution in terms of passing his scientific legacy on to future generations. The symposium we held to honor the legacy of Fuat Sezgin by remembering the works he carried out during his lifetime and to express our gratitude to him was attended by nearly 100 worthy academicians in the field of the history of science from 21 different countries, and this legacy left behind by our late Professor was honored with a total of 79 papers presented over three days. Prepared as a tangible fruit of the symposium and a permanent expression of our gratitude to our late Professor, this proceedings book has been created with the contributions of the esteemed academicians who participated in the symposium. It consists of an introduction section of three articles written on the life and works of our late Professor, and 38 articles in English, Arabic, and Turkish categorized under the titles of Fuat Sezgin’s Contributions to the History of Science, Astronomy, Mathematics, Medicine, Geography, Natural Sciences, and Islamic Studies. Hoping that this proceedings book we have published will have an important place in the history of Islamic Science literature and make a significant contribution to the field with the belief that it will open the horizons of young researchers, we are grateful to have the opportunity to thank the individuals and institutions for their support in organizing this important event and the preparation of this proceedings book. We would like to express our gratitude to the Prof. Dr. Fuat Sezgin Islamic Science History Research Foundation (IBTAV) Board of Trustees Member N. Bilal Erdoğan, IBTAV Founding President Ethem Sancak, IBTAV Board Chairman Mecit Çetinkaya, former Deputy Minister of Culture and Tourism and Zeytinburnu Mayor Ömer Arısoy, the General Director of the Turkish Radio and Television Corporation Ibrahim Eren, the Founding Rector of Fatih Sultan Mehmet Foundation University Prof. Dr. Musa Duman, and the Rector of Kırıkkale University Prof. Dr. Ersan Aslan who was the Coordinator of the 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Year, and in particular to the honorary board members of our symposium, Prof. Dr. Fuat Sezgin’s esteemed spouse Dr. Ursula Sezgin and their daughter Journalist and Writer Hilâl Sezgin for their participation and support. We would like to thank the Prof. Dr. Fuat Sezgin Islamic Science History Research Foundation, the Ministry of Culture, Turkish Airlines, Fatih Municipality, and Üsküdar Municipality for providing financial support to our symposium. The Science and Regulation Board and our Secretariat successfully carried out the process of organizing our symposium and the publication of our book. We would like to especially thank the scientists working in the field of Islamic science history from many countries around the world who contributed to our Symposium with their papers. History of Islamic science studies include a wide range of disciplines from mathematics, astronomy, medicine and other natural sciences to philosophy and social sciences. The goal and vision of our late Professor Fuat Sezgin, who took a holistic approach to all these sciences mentioned, shows us that there are many more studies to be done in this field. The ideas and works left behind by our Professor will be a guide for many scientific studies with research that will be carried out in the coming years.
    Description: Published
    Description: 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile İstanbul Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ortaklığında I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu’nu 13-15 Haziran’da İstanbul Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirmiş olmanın onurunu yaşadık. İslam medeniyetinin bilimlerin gelişimindeki rolünü, sadece belirli tarihi dönemlerde medeniyetler arası aktarımdaki katkısı ile sınırlandıran görüşler karşısında tepkisel bir savunmacı tutum takınmak yerine ilmi bir tavırla sorgulama ve değerlendirmelerde bulunan merhum Fuat Sezgin Hocamız, tenkitli neşrini yaptığı onlarca eser, tıpkıbasımını yaptığı yüzlerce cilt kitap, gün yüzüne çıkardığı bine yakın bilimsel âlet, kuruluşuna öncülük ettiği bilimsel kurumlar ve ilham verdiği bilim insanları ile İslam bilim tarihinin sayfalarında henüz hayattayken unutulmaz bir yer edinmiştir. Sempozyumumuz aracılığıyla tüm yaşamını, karşılaşmış olduğu tüm engellere ve zorluklara rağmen, inançla ve sabırla durmaksızın İslam dünyasında gelişen bilimlerin dünya bilim tarihindeki yerini göstermeye, özellikle de Batı bilim tarihinin gelişiminde İslam bilimlerinin rolünü nesnel bir biçimde ortaya koymaya adayan merhum Fuat Sezgin Hocamızın ilmî mirasını hatırlayıp onu gelecek nesillere aktarma noktasında mütevazı bir katkı sağlayabilmiş olabilmeyi umut ediyoruz. Fuat Sezgin Hocamızın bu mirasını ve de hayatta iken yürütmüş olduğu çalışmaları onurlandırmak ve kendisine karşı minnetimizi ifade etmek üzere gerçekleştirdiğimiz sempozyuma, 21 farklı ülkeden bilim tarihi alanında çalışmalar yürüten 100’e yakın değerli akademisyen katılmış ve üç gün boyunca merhum hocamızın geride bıraktığı bu miras sunulan toplam 79 bildiri ile onurlandırılmıştır. Sempozyumun somut bir meyvesi, merhum hocamıza olan minnet ve şükran duygumuzun daimî ve kalıcı bir ifadesi olarak hazırlanan bu bildiriler kitabı, sempozyuma katılan değerli hocalarımızın katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Bildiriler Kitabı, merhum hocamızın hayatı ve eserleri üzerine yazılmış üç makaleden oluşan bir giriş kısmı ve de Fuat Sezgin’in Bilim Tarihine Katkıları, Astronomi, Matematik, Tıp, Coğrafya, Doğa Bilimleri ve İslami Bilimler başlıkları altında kategorize edilmiş İngilizce, Arapça ve Türkçe dillerinde toplam 38 makaleden oluşmaktadır. Yayınladığımız bu bildiri kitabının İslam Bilim Tarihi literatüründe önemli bir yer edineceğini ve genç araştırmacıların ufkunu açacağı inancıyla alana önemli bir katkı sağlayacağını temenni ederek, bu önemli organizasyonun gerçekleştirilmesinde ve bildiri kitabının hazırlanmasında desteklerini esirgemeyen kişi ve kurumlara teşekkür etme imkânı bulduğumuz için bahtiyarız. Başta Sempozyumumuzun Onur Kurulunda bulunan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in muhterem eşleri Sayın Dr. Ursula Sezgin ve kızları Gazeteci Yazar Sayın Hilâl Sezgin olmak üzere Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Üyesi N. Bilal Erdoğan’a, İBTAV Kurucu Başkanı Ethem Sancak’a, İBTAV Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya’ya, Kültür ve Turizm Bakanı Eski Yardımcısı ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’a, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürü İbrahim Eren’e, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Musa Duman’a ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü ve 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Koordinatörü Prof. Dr. Ersan Aslan’a katılım ve desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunarız. Sempozyumumuzun gerçekleşebilmesi için finansal destek sağlayan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, Kültür Bakanlığımız, Türk Havayolları, Fatih Belediyesi ve Üsküdar Belediyesi’ne teşekkürü borç biliriz. Bilim ve Düzenleme Kurulu ile Sekreteryamız, Sempozyumumuzun düzenlenmesi ve tebliğ kitabımızın yayınlanma sürecini başarı ile yürüttüler. Sundukları tebliğler ile Sempozyumumuza katkı sağlayan dünyanın çok sayıda ülkesinden İslam bilim tarihi alanında çalışma yapan bilim insanlarına özellikle teşekkür etmek isteriz. İslâm bilim tarihi çalışmaları matematik, astronomi, tıp ve diğer tabii ilimlerden felsefe ve sosyal bilimlere çok geniş bir yelpazeyi içermektedir. Zikredilen tüm bu ilimlere bütüncül bir yaklaşımla eğilen merhum Fuat Sezgin Hocamızın hedef ve vizyonu, bu alanda daha yapılması gereken birçok çalışmanın var olduğunu da bize göstermektedir. Hocamızın miras bıraktığı fikir ve eserler ilerleyen yıllarda yapılacak araştırmalarla çok sayıda ilmi çalışma için yol gösterici olacaktır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History ; thema EDItEUR::Q Philosophy and Religion::QR Religion and beliefs
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 20
    Publication Date: 2022-11-02
    Description: The issues that are addressed the most are the problems faced by population groups that stand out for the future of the countries in economic, social, and political terms and young people, who are the driving force of social development. Among these problems, the unemployment of young people is undoubtedly the first issue that comes to mind. Socioeconomic difficulties and risks faced by young people have a significant and negative effect on both individuals and social development and exacerbate concerns about the future of a country. However, in recent years, “young people who are not in education, employment, or training” (NEET), which is related to phenomena such as youth unemployment and other more complex phenomena, is one of the topics that developed countries have focused on. The category of NEET includes young people who are described as being offended or discouraged in the literature as well as individuals who are economically inactive and do not participate in education for mostly “involuntary” reasons, such as illness, disability, and being responsible for providing care and household chores. Therefore, the concept refers to a significant portion of the population that has not received any education or participated in child rearing in the last four weeks and is also not employed. These intersections between the unemployed and those who are not included in the labor force and are not continuing their education comes to the fore in terms of the effectiveness and sustainability of labor market policies. It has been determined that there is a need to conduct a profile analysis of NEET youth and conduct research to determine the causes and effects of their NEET status. Statistics regarding NEET youth are announced every year by the Turkish Statistical Institute (TUIK) and the European Statistical Institute. In this context, the General Directorate of Educational Research and Coordination of the Ministry of Youth and Sports conducted a “Profile Research of Young People Not in Education and Employment” under the management of academics at Istanbul University who specialize in this field. This is the first comprehensive study to examine the causes and effects of young people being NEET status in Turkey aged 15–29. The field work for this study was carried out between September 7, 2020 and December 12, 2020, and the most important aspect of the research is the development of the scales of causes and effects of being NEET with proven validity and reliability. Despite the risks presented by the global COVID-19 epidemic, I would like to thank the officials of the General Directorate of Education, Research, and Coordination and the academics at Istanbul University, who have exemplary a cooperated to define the risks and develop solution proposals.
    Description: Published
    Description: İktisadi, sosyal ve siyasal açıdan ülkelerin geleceği için öne çıkan nüfus grubu ve sosyal gelişmenin itici gücü olan gençlerin karşılaştığı sorunlar, üzerinde en fazla çözüm uğraşısı gösterilen konuların başında gelmektedir. Bunlar içerisinde hemen ilk akla gelen şüphesiz gençlerin işsizliği olmaktadır. Gençlerin karşılaştıkları sosyo-ekonomik zorluklar ve riskler hem bireysel hem de toplumsal gelişimi önemli oranda olumsuz etkilemekte ve bir ülkenin geleceğine yönelik endişeleri artırmaktadır. Bununla birlikte son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerin dikkatini üzerinde yoğunlaştırdığı konuların başında genç işsizliği kadar önemli fakat ondan daha derin ve karmaşık bir bağlamı içeren “ne eğitimde, ne istihdamda ne de yetiştirmede olan gençler (NEİY)” gelmektedir. NEİY kavramı, literatürde gücendirilmiş veya cesareti kırılmış olarak ifade edilen gençlerin yanı sıra hastalık, engellilik, bakım sorumluluğu ve ev işlerine katılma gibi çoğu “istem dışı” nedenlerle ekonomik olarak aktif olmayan ve eğitime katılmayan bireyleri de içermektedir. Dolayısıyla kavram, son dört hafta içerisinde herhangi bir eğitim veya yetiştirme sürecine katılmamış ve aynı zamanda istihdamda bulunmayan önemli bir nüfusa işaret etmektedir. Hem işsizlerin hem de işgücüne dahil olmayanların içerisinde eğitime devam etmeyen bu kesişim kümesi, emek piyasası politikalarının etkinliği ve sürdürülebilirliği açısından ön plana çıkmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Avrupa İstatistik Kurumu (EUROSTAT) tarafından her yıl istatistikleri de açıklanan NEİY gençler ile ilgili profil analizi yapılması NEİY statüsünde olmalarının nedenleri ve etkilerinin belirlenmesine yönelik bir araştırma yürütülmesi ihtiyacı tespit edilmiştir. Bu kapsamda T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğünce, İstanbul Üniversitesi’nin ilgili alanda uzman akademisyenlerinin yürütücülüğünde “Eğitim ve İstihdam Dışı Gençler Profil Araştırması” gerçekleştirilmiştir. Elinizdeki bu eser, Türkiye’de “ne eğitimde ne istihdamda ne de yetiştirmede (NEİY)” olan 15-29 yaş grubundaki gençlerin NEİY olmalarının nedenleri ve etkilerini inceleyen ilk kapsamlı çalışma niteliğindedir. 07.09.2020 - 31.12.2020 tarihleri arasında saha çalışmaları gerçekleşen bu araştırmanın en önemli yönü, geçerlik ve güvenirliği ispatlanmış NEİY olmanın nedenleri ve etkileri ölçeklerinin geliştirilmiş olmasıdır. Covid-19 küresel salgının risklerine rağmen NEİY gençlerin ülke gündemine taşınması, konuya ilişkin risklerin tespit edilerek çözüm önerilerinin geliştirilmesine yönelik örnek bir işbirliği geliştiren Eğitim Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü yetkililerimize ve İstanbul Üniversitesi akademisyenlerine teşekkürlerimi sunuyorum.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 21
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: İstiklâl Marşı düşman ordularının Anadolu içlerine kadar yayıldığı, Millî Mücadele’nin ve meclisin en hararetli ve heyecanlı zamanlarını geçirdiği bir dönemde gündeme gelmiştir. Dolayısıyla bu süreçte aynı duyguları yoğun olarak yaşayan mütefekkir Mehmed Âkif’in paylaşım mahsulüdür. İstiklâl Marşı, gerek tekniği gerekse muhtevası bakımından herhangi bir millî marş güftesinin çok ilerisinde Türk edebiyatının en güzel lirik-hamâsî şiirlerindendir. Milletin iradesine ve Allah’ın müminlere vaad ettiği zaferin er geç gerçekleşeceğine inanan Mehmed Âkif’in İstiklal Marşı’nın güftesindeki özelliklerinin en önemlisi millî ve ulvî değerlerle dinî motifleri dengeli bir şekilde kıtalara yerleştirmesidir. Bayrak, hilâl, yıldız, hak, hürriyet, istiklâl, yurt, millet, ırk, vatan, kahramanlık gibi millî kavramlarla iman, şahâdet, helâl, cennet, hudâ, ezan, mâbed, vecd gibi dinî motifler birbiriyle uyum halinde zengin bir belâgatla kullanılmış, böylece Millî Mücadele’yi gerçekleştiren halkın ruhunda mevcut iki önemli kavram İstiklâl Marşı’nın da iki temel temasını oluşturmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin bağımsızlık sembollerinden olan İstiklâl Marşı’mızın kabulünün 100. yılı vesilesiyle İstiklal Marşı’nın, yazıldığı ortamın ve bir mütefekkir olarak Mehmed Âkif’in düşünce sisteminin yeni argümanlarla ele alınarak millî tespit ve söylemlerle manevî düşünce dinamiklerini hatırlamak ve yorumlamaya vesile olmak amacıyla oluşturulan bu eserde, sahalarında uzman yirmi üç yazarın kaleme aldığı çalışmalara yer verilmiştir. İlk dokuz yazıda İstiklal Marşı’nın ortaya çıktığı süreçteki siyasî gelişmeler, marşın arka planındaki inanç ve fikrî alt yapı ve dilbilimi açısından önemli tespitler yapılmıştır. Odak noktası Mehmet Âkif olan on dört yazıda ise; mütefekkirin ilim ve sanatı, kimliğinin oluşmasında etkili olan unsurlar, millî meselelerdeki hassasiyet ve yakın tarihimizde oynadığı önemli roller ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 22
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Batı’ya Yön Veren Metinler’in dördüncü ve (şimdilik!) son cildi, on dokuzuncu yüzyıl boyunca liberallerin “bırakınız yapsınlar” sloganında özetlenen politikalarına meydan okuyan bir muhafazakârla başlamaktadır. Ortodoks Hıristiyanlar, Avusturya şansölyesi Prens Metternich, Fransız düşünür Alexis de Tocqueville, İngiliz hukukçu James Fitzjames Stephen gibi ünlü muhafazakârların yanında yer alır. Papa IX. Pius, liberallerin tüm çalışmalarını kınarken, Kardinal Newman liberalizmi, Protestanlığın içini boşaltarak Katolikliğe benzetmekle suçlar. Sosyalistler, liberallere işçi sınıfını istismar ettikleri gerekçesiyle karşıdır; liberal anayasaların kâğıt üzerinde demokratik olmakla birlikte, kapitalist burjuvaziye denetim üstünlüğü veren ortamı yarattığını ileri sürerler.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 23
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The selection of Texts Guiding Us defines the term “We”, formed under the roof of Islam through the selections from texts written in various languages, including Turkish, Arabic and Persian, by Muslim or minority groups in Islamic society consisting of many elements of non-Muslims living under the auspices of Islamic states and Islamic cultural policy that is based on the principle of equality of races. This series puts the milestone basic printed or non printed texts, that shape and guide “Us” or that change our direction/form, at the disposal of Turkish readers.
    Description: Published
    Description: “Bize Yön Veren Metinler” seçkisi, ırkların eşitliği esasına dayanan İslam kültür siyaseti ile İslam devletlerinin himayesinde yaşayan gayri müslimlerin oluşturduğu pek çok unsurdan oluşan İslam toplumunda, Müslüman yahut zımmi toplulukların Türkçe, Arapça, Farsça başta olmak üzere çeşitli dillerde kaleme aldıkları metinlerden yapılan seçmelerle İslam çatısı altında oluşan “Biz”i tanımlayarak, “Biz”i şekillendiren, “Biz”e yön veren veya yönümüzü/biçimimizi değiştiren, kilometre taşı niteliğindeki matbu olan veya olmayan temel metinleri Türkçe okurun hizmetine sunmaktadır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 24
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: From the first quarter of the 18th century until the start of the 19th century, when the Ottoman Empire was passing through a period of regression, European civilization entered a deep and complex crisis.
    Description: Published
    Description: Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme sancıları çektiği on sekizinci yüzyılın ilk çeyreği ile on dokuzuncu yüzyılın başlarında Avrupa medeniyeti derin ve karmaşık bir kriz atlatır. “Fransız İhtilali ve Napolyon Çağı” olarak adlandırılması âdet olmuş bu krizin kökenleri, on yedinci yüzyılın İngiliz siyasi devrimlerine uzanmakta, on sekizinci yüzyıl Avrupa’sının toplumsal yapısı, politik koşulları ve çok sayıdaki güncel tartışmalarından beslenmektedir.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 25
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The defeats and losses of lands since the last quarter of the 16th century prompted intellectuals in Muslim countries, particularly the Ottoman Empire, to look for ways of overcoming their weakness against the West. The foremost notion in the various theses developed in this context is that the problem stems from the basic values of Islam and the practices of the Prophet and his Companions. According to this view, the main reason for the defeat of the Islamic world by the Western states can be attributed to the lack of development of a cultural infrastructure that can produce the type of businessman who can take the necessary risks for the development of capitalism.
    Description: Published
    Description: On altıncı yüzyılın son çeyreğinden itibaren alınan yenilgiler, kaybedilen topraklar, başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere, Müslüman ülkelerin aydınlarını Batı karşısında içine düştükleri güçsüzlükten kurtulmaya yönelik arayışlara sevk eder. Bu çerçevede geliştirilen muhtelif tezlerin önde geleni, sorunun bizzat İslam dininin vazettiği temel değerler ile Peygamber ve sahabelerin uygulamalarından kaynaklandığı şeklindedir. Buna göre, İslam dünyasının Batılı devletlere yenik düşmesinin başlıca nedeni, kapitalizmin gelişmesi için gerekli olan risk üstlenebilen işadamı tipolojisini üretebilecek kültürel altyapının gelişmemiş olmasıdır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 26
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Texts Guiding Us, the second largest project of the Cappadocia Vocational School of Higher Education after Texts Directing the West, has been compiled Alev Alatlı, the founder of our University, and traces the development of the thought adventure that has shaped our world for around 1250 years between 750 and 2001. The milestone texts include printed or non-printed works, edicts, manifestos that make us “We”, and that have guided or changed the direction and form of Islamic civilization after the “Great Meeting”, were selected in agreement with experts in their fields, while some took the form of quotes from already-reproduced works, while others are translations or transliterations.
    Description: Published
    Description: Alev Alatlı’nın kurucusu olduğu Kapadokya Meslek Yüksekokulunun “Batıya Yön Veren Metinler”‘den sonra ikinci büyük projesi olan “Bize Yön Veren Metinler” dünyamızı şekillendiren düşünce serüveninin 750-2001 arasındaki yaklaşık 1250 yıllık gelişiminin izini sürmektedir. “Büyük Buluşma”yı müteakip, İslam medeniyetine yön veren veya yönünü, biçimini değiştiren, çeşitli bilgi alanlarına ait yazılı belge niteliğindeki matbu olan veya olmayan eser, ferman, manifesto gibi kilometre taşı niteliğinde olan, bizi “Biz” yapan metinler konuların uzmanlarıyla mutabakat sağlanarak seçilmiş, kimi hazır eserlerden iktibas, kimi tercüme edilmek veya transliterasyon yapılmak suretiyle derlenmiştir.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 27
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The 16th century Ottoman intellectuals were unaware of the radical rise of various scientists, including Copernicus, Bruno, Galileo, and Brahe, who upset the Western view of the world and the universe, and who paved the way for the European Enlightenment. The first translated products presented to Ottoman society, which is considered to have entered a process of Westernization with the Reforms of 1839, introduced various philosophers, including Voltaire, J.J. Rousseau, Fenelon, Fontenelle, Montesquieu, to Turkish readers but overlooked the works of such rationalists as Thomas Hobbes and John Locke; economists such as David Hume, Adam Smith, Thomas Malthus and Karl Marx; lawyers such as Herbert Spencer and Frederich Nietzsche; and scientists such as Francis Bacon.
    Description: Published
    Description: On Altıncı yüzyıl Osmanlı aydınının, Batı’nın dünya ve evren görüşünü altüst eden, Avrupa Aydınlanmasının yollarını döşeyen Kopernik, Bruno, Galile, Brahe gibi bilim adamlarının radikal çıkışlarından haberi yoktur. Tanzimat’la birlikte Batılılaşma sürecine girdiği kabul edilen Osmanlı toplumuna sunulan ilk çeviri ürünler, Türk okuyucusunu Voltaire, J.J. Rousseau, Fenelon, Fontenelle, Montesquieu gibi düşünürlerle tanıştırırken, Thomas Hobbes, John Locke gibi rasyonalistleri, David Hume, Adam Smith, Thomas Malthus, Kari Marx gibi ekonomistleri, Herbert Spencer gibi hukukçuları, Frederich Nietzche’yi, hatta Francis Bacon gibi bilimadamlarının yapıtlarını ıskalar.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
Close ⊗
This website uses cookies and the analysis tool Matomo. More information can be found here...