ALBERT

All Library Books, journals and Electronic Records Telegrafenberg

Your email was sent successfully. Check your inbox.

An error occurred while sending the email. Please try again.

Proceed reservation?

Export
  • 1
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2022-11-04
    Description: Published
    Description: Uzun yıllardır uygulanan liberal-kapitalist yönetişim modeli, bireyselleşmeyi ve piyasayı egemen kılıp, özel sektörü büyüterek, devleti ve hizmetlerini sınırlandırarak varlığını bugüne kadar sürdürdü. Ancak COVID-19 krizi ile birlikte bu ekonomik sistemin nasıl bir sonuç doğurduğuna hep birlikte şahit olduk. Dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkelerin salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan en temel koruma malzemelerini sağlamakta aciz duruma düşmesi, hastaları seçerek tedaviye almaları ve diğerlerini ölüme terk etmeleri, ölen insanlarını taşıyacak tabutları ve gömecek yerlerinin olmaması mevcut sistemlerin ne kadar insani olduğu sorununu somut bir şekilde ortaya çıkardı. Uluslararası rekabette en başarılı ülkeler, üstünlük sağlayan sektörlere ve üretime odaklanarak ekonomik gelişme stratejilerini bugüne kadar sürdürdüler. Ancak uzun tedarik zincirlerine ve küreselleşmeye dayalı bu yapı çökerken, katı sınırlar ve ulusal üretimlerle bu boşluğu doldurma arayışı ön plana çıktı. Ekonomiyle birlikte fonksiyonları zayıflayan, hizmet alan ve kapasitesi kısıtlanan devlet aygıtı ve yapısı, yaşanan salgınla birlikte büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. COVID-19 salgınıyla birlikte ekonomik gelişmelere rağmen, sağlık hizmetlerinin ve tarımsal üretimin acil hallerde yarattığı etkilerinin insanlığı tehdit edecek boyutlara nasıl ulaştığını yaşayarak tecrübe ettik. Salgın ile birlikte tarımsal üretim başta olmak üzere temel ihtiyaçları karşılayacak üretimi yapabilmenin önemini bir kez daha anladık. Maske, solunum cihazı, ilaç ve aşı gibi halk sağlığı alanlarında üretim ve hizmetleri sunmanın ne kadar önemli olduğunun bilincine vardık. Üretimlerin stratejik öneminin dönemsel ve ihtiyaçlara göre değişebildiği gerçeğini bir kez daha yaşadık ve paramız olsa da bazı ürünleri ve hizmetleri satın alamayacağımızı gördük. Salgın, küresel düzeyde neredeyse hepimizi ruhsal, fiziksel ve sosyal açıdan eşitleyerek; sağlık, eğitim, gelir eşitsizliği, yoksulluk, işsizlik, göç, iklim krizi, temel insan ihtiyaçlarına erişim dahil her alanda yeni farkındalıklar oluşturdu. Salgın, bir yönüyle bencilliği besledi, dayanışmayı azalttı, yalnızlığa, biyolojik olduğu kadar psikolojik sorunlara ve bilgi kirliliğine yol açtı, ölüm korkusunu bireysel olmaktan çıkarıp, toplumsallaştırdı. Diğer yönüyle de dayanışma ihtiyacını artırdı ve ortak kader duygusunu güçlendirdi. Bu nedenle sosyal uyumu esas alan bir anlayışa olan ihtiyacımız daha fazla önem kazandı. Bundan dolayı toplumsal savrulmayı önleyecek ve panik yaşanmasına fırsat vermeyecek yapılanmaya ihtiyacımız arttı. 1980 sonrasında neoliberal rüzgârların etkisiyle yapılan özelleştirmelerle Türkiye’de de devlet nispeten küçültüldü, ekonomik ve sosyal sorunların yaşandığı bir dönemde küresel salgınla karşılaşıldı. Ancak genel sağlık sigortası, hastane sayısı, yatak kapasitesi gibi alanlarda sahip olduğumuz potansiyel ve kriz yönetme becerimiz sayesinde süreci nispeten daha iyi şartlarda geçirmekteyiz. Fakat bu gerçeğe rağmen ülkemizin de yeni şartlara adapte olmasını sağlayacak, krizi en az zararla atlatacak ve 21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayacak yeniden yapılanmaya ihtiyacı artmaktadır. Ekonomik ve sosyal alanda yaşananlar yeni bir paradigma değişikliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Çünkü doyumsuzluğu ve obeziteyi besleyen sınırsız ihtiyaçlar algısı yerine, ihtiyaçların sınırlı olduğu ve isteklerin sınırlandırılabileceğini esas alan, bilgi hariç kaynakların sınırlı olduğu ilkesine dayalı yeni bir ekonomik düzeni inşa edecek bir paradigma değişikliğine yönelik beklenti artıyor. Kriz sürecini en az zararla atlatabilmek için hep birlikte dayanışma içinde mücadele ederek, küresel düzeyde yükselen işkollarını ve meslekleri esas alarak, endüstrileri ve iş piyasalarını yeniden yapılandırmak gerekiyor. Bu kitabın editörlüğünü üstelenen, yazar olarak katkıda bulunan ve hazırlanmasında görev alan fakültemizin çok kıymetli hocalarına bu vesileyle bir kez daha çok teşekkür ediyorum. 84 yıllık birikimimize uygun bir şekilde dünyada ve ülkemizde yaşanan ve yaşanacak sorunlara öğretim üyelerimiz kayıtsız kalmamış, var olan zor şartlara rağmen alternatifler üreterek, yol gösterici öngörülerde bulunmuşlardır. Hiç kuşkusuz bu kitap ön çalışma niteliğindedir, verilere ulaşıldıkça detaylandırılacaktır. Ufuk açıcı ve faydalı olması dileğiyle saygılar sunuyorum.
    Keywords: bic Book Industry Communication::M Medicine::MB Medicine: general issues::MBD Medical profession::MBDC Medical ethics & professional conduct ; bic Book Industry Communication::J Society & social sciences ; bic Book Industry Communication::M Medicine::MB Medicine: general issues::MBN Public health & preventive medicine
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 2
    Publication Date: 2022-11-02
    Description: Quality of life depends on a series of objective indicators and subjective evaluations of all the living spaces that affect human beings’ economic, social, physical, and psychological dimensions and has the potential to serve individual and social development. Ensuring satisfactory quality of life will bring about decent socio-economic conditions, such as in the conceptualization of decent work. Newly improved conditions will also bring higher quality, and policymakers and decision-makers at the institutional level have great responsibilities in this context. This book addresses quality of life and its related issues from an interdisciplinary perspective and discusses them at a conceptual and theoretical level. The book includes classifying the quality of life indicators by considering their individual, social, economic, and organizational context. The application section examines the quality of life of international students, a fragile population group who’ve experienced various disadvantages during the COVID-19 global health crisis. As a matter of fact, each international student provides human capital at the global level, and serves to construct an incorruptible and inexhaustible value in shaping a future that concerns all of humanity. This value will preserve its existence in all economic, social, cultural, and political fields and serve as the mortar in constructing the foundations for a better quality of life. This book has been prepared with this intention in order to address the issue of quality of life and to guide the decisions and practices regarding identifying the quality of life and problem areas of international students studying at Istanbul University in the context of COVID-19 restrictions.
    Description: Published
    Description: İnsanın ekonomik, sosyal, fiziksel ve psikolojik boyutlarını etkileyen yaşam alanlarının bütüne dair bir dizi nesnel göstergelere ve öznel değerlendirmelere bağlı olan yaşam kalitesi, bireysel ve toplumsal gelişime hizmet etme potansiyeline sahiptir. Tatmin edici bir yaşam kalitesinin sağlanabilmesi, “insana yaraşır iş” kavramsallaştırmasında olduğu gibi “insana yaraşan sosyo-ekonomik koşulları” beraberinde getirecektir. Gelişmiş yeni koşullar da daha yüksek kaliteyi beraberinde getirecektir. Bu bağlamda politika yapıcılara ve kurumsal düzeyde karar alıcılara büyük görevler düşmektedir. Disiplinlerarası bir bakışla ele alınan bu kitapta, yaşam kalitesi ve ilgili konular kavramsal ve teorik düzeyde incelenmiş, yaşam kalitesi göstergeleri bireysel, sosyal, ekonomik ve örgütsel bağlamı göz önünde bulundurularak sınıflandırılmıştır. Uygulama ayağında ise küresel bir sağlık krizi olan COVID-19 sürecinde muhtelif dezavantajlılıklar yaşamış kırılgan bir nüfus grubu olan uluslararası öğrencilerin yaşam kalitesi incelenmiştir. Nitekim uluslararası öğrencilerin her biri küresel düzeyde bir beşeri sermayedir. Beşeri sermayeye yapılan yatırım ise insanlığın bütününü ilgilendiren geleceğin şekillenmesinde bozulmaz ve kaybolmaz bir değerin inşasına hizmet etmektedir. Bu değer, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal her alanda varlığını koruyacak ve daha kaliteli bir yaşamın temellerinin atılmasında harç görevi görecektir. Kitap, bu niyet üzere, yaşam kalitesi konusunun ele alınması ve İstanbul Üniversitesinde öğrenim görmekte olan uluslararası öğrencilerin COVID-19 kısıtlamaları bağlamında yaşam kalitesinin tespiti ile sorun alanlarına yönelik karar ve uygulamalara yol göstermesi amacıyla hazırlanmıştır.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 3
    Publication Date: 2022-09-08
    Description: We have regretfully observed for many years that the academic community in Tur key, except in some limited areas, has failed to provide the necessary contribution about the issues that Turkey has had to deal with on international level, because the debates have been confined to superficial, oversimplified, and outdated ideological points of view in daily politics. However, the fundamental theses, discussions, and prospective guidance of politics, law, economics, and international relations would be much more lasting and effective once they are shaped by the robust data and theses of the academic community in Turkey. We hope that the book The Aegean Sea and the Eastern Mediterranean in the Global and Regional Balance Based on the Axes of Geography, History, and Interna tional Law drawn up in cooperation between the Grand National Assembly of Turkey and Istanbul University can contribute to creating such a horizon and produce theses to this effect. No matter what topic of international relations one may address, it is impossible to understand and present it independently of other problems and topics. Therefore, we need to gain insight into all incidents and processes that affect and shape the Eastern Mediterranean, and within this framework put forward our projections on the future of Turkey, which is a common concern and asset for all of us. We currently observe manifestations of a biased perspective that is far from fair concerning the ongoing events in the Eastern Mediterranean. The initiatives of Turkey, seeking her rights arising from the international law and agreements since the very beginning through legitimate means and methods, have been encountered by some countries and so-called alliances, which disregard international law and agreements and consider all kinds of illegitimate actions as their rights. Undoubtedly, it is desirable to collaborate, make efforts, and negotiate with approaches in goodwill, respecting international law and agreements aiming at establishing peace as well as the rights, and laws of nations and states. However, it is impossible to take action before realizing and having others realize the following facts: Some countries, in the global order lacking justice established in the aftermath of the Second World War, had only rights and interests. Some others had only duties and responsibilities. This bizarre and unjust order lasted for years. However, the world has now changed and the parameters creating this unjust order have collapsed. We observe that it takes time for some countries to come to terms with this reality. Every state and nation, when it comes to the international order, shall have rights and interests as well as duties and responsibilities. Such a world where this just state of affairs prevails is not far away. This book offers a comprehensive perspective addressing the Eastern Mediterra nean issue within the context of not only history, law, and international relations but also geography, geopolitics, and biodiversity. I hope that the ideas, recommendations and outcomes offered in the book will pave the way for new perspectives to locate the Eastern Mediterranean in the blue shade of peace. I would like to thank Prof. Mahmut AK, the Rector of Istanbul University, for his leadership in the publication of the book as well as the academics contributing their articles. I am pleased and confident that this book will be appreciated by the readers as an invaluable source of scholarship on the Eastern Mediterranean.
    Description: Published
    Description: Uzun yıllar gündelik siyasetin sığ ve basit, zamanı çoktan geçmiş ideolojik tavırları içine hapsolmuş tartışmalar sebebiyle akademi dünyamızın bazı sınırlı alanlar dışında Türkiye’ye gereken katkıyı sunamadığını üzüntüyle müşahede etmiştik. Hâlbuki siyasetin, hukukun, ekonominin, uluslararası ilişkilerin temel tezleri, ana tartışmaları ve geleceğe doğru esas istikametleri akademi dünyamızın güçlü veri ve tezleriyle şekillendirilebilirse çok daha kalıcı ve etkili olur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan “Coğrafya, Tarih ve Uluslararası Hukuk Boyutlarıyla Küresel ve Bölgesel Denklemde Ege ve Doğu Akdeniz” kitabının böyle bir ufkun oluşturulması ve tezlerin üretilmesine katkı sunmasını arzu ediyoruz. Uluslararası ilişkilerde hangi başlığı ele alırsanız alın, onu diğer sorunlardan, diğer başlıklardan bağımsız olarak anlamanız ve ortaya koymanız mümkün değildir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’i, onu etkileyen ve şekillendiren bütün hadiseler ve süreçlerle ilgisini dikkatle anlamak, hepimizin ortak derdi ve değeri olan Türkiye’nin geleceğine dair öngörülerimizi de bu çerçevede ortaya koymak durumundayız. Bugün Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan hadiselerde tarafgir ve adaletten uzak bakış açısının tezahürlerini görmekteyiz. Başından itibaren sadece uluslararası hukuktan ve anlaşmalardan kaynaklanan haklarını yine aynı hassasiyetle meşru araçlar ve yöntemlerle arayan Türkiye’nin girişimleri, uluslararası hukuku ve antlaşmaları yok sayan, her türlü gayrimeşru girişimi hak sayan birtakım ülkeler ve sözde ittifaklarla karşılanmıştır. Şüphesiz iyi niyetli, barışı tesis etmeyi hedefleyen uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygılı, milletlerin ve devletlerin hak ve hukuklarına hürmet eden yaklaşımlarla hep birlikte çalışmak, gayret göstermek, müzakere yapmak arzu edilen bir tutumdur. Ancak şu gerçekleri görmeden ve göstermeden harekete geçmek de mümkün değildir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz dünya düzeninde bazı ülkelerin sadece hak ve menfaatleri vardı. Bazı ülkelerin ise sadece vazife ve yükümlülükleri vardı. Uzun yıllar bu garip ve adaletsiz düzen devam etti. Ancak artık dünya değişti, bu adaletsiz düzeni var eden parametreler çöktü. Bu gerçekliği bazı ülkelerin kabul etmekte geciktiğini görüyoruz. Uluslararası düzende her devletin, her milletin hak ve menfaatleri olduğu gibi, vazife ve yükümlülükleri de vardır. Bu adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir. Bu kitap, Doğu Akdeniz sorununu yalnızca tarih, hukuk, uluslararası ilişkiler açısından değil, coğrafi, jeopolitik ve biyoçeşitlilik açılarından da ele almak suretiyle konuya bütüncül bir perspektif getirmektedir. Umuyorum ki kitapta ortaya konulan düşünce, öneri ve sonuçlar Doğu Akdeniz’in bir barış maviliği içinde kalmasına dönük yeni yaklaşımların kapısını açar. Eserin ortaya çıkmasında öncülük eden İstanbul Üniversitesine Rektör Prof. Dr. Mahmut AK hocamızın şahsında teşekkür ediyorum. Makaleleri ile katkıda bulunan bilim insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Doğu Akdeniz konusunda kıymetli bir kaynak hüviyetini haiz olacağını düşündüğüm eseri okuyucuların istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyorum.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 4
    Publication Date: 2022-11-02
    Description: The issues that are addressed the most are the problems faced by population groups that stand out for the future of the countries in economic, social, and political terms and young people, who are the driving force of social development. Among these problems, the unemployment of young people is undoubtedly the first issue that comes to mind. Socioeconomic difficulties and risks faced by young people have a significant and negative effect on both individuals and social development and exacerbate concerns about the future of a country. However, in recent years, “young people who are not in education, employment, or training” (NEET), which is related to phenomena such as youth unemployment and other more complex phenomena, is one of the topics that developed countries have focused on. The category of NEET includes young people who are described as being offended or discouraged in the literature as well as individuals who are economically inactive and do not participate in education for mostly “involuntary” reasons, such as illness, disability, and being responsible for providing care and household chores. Therefore, the concept refers to a significant portion of the population that has not received any education or participated in child rearing in the last four weeks and is also not employed. These intersections between the unemployed and those who are not included in the labor force and are not continuing their education comes to the fore in terms of the effectiveness and sustainability of labor market policies. It has been determined that there is a need to conduct a profile analysis of NEET youth and conduct research to determine the causes and effects of their NEET status. Statistics regarding NEET youth are announced every year by the Turkish Statistical Institute (TUIK) and the European Statistical Institute. In this context, the General Directorate of Educational Research and Coordination of the Ministry of Youth and Sports conducted a “Profile Research of Young People Not in Education and Employment” under the management of academics at Istanbul University who specialize in this field. This is the first comprehensive study to examine the causes and effects of young people being NEET status in Turkey aged 15–29. The field work for this study was carried out between September 7, 2020 and December 12, 2020, and the most important aspect of the research is the development of the scales of causes and effects of being NEET with proven validity and reliability. Despite the risks presented by the global COVID-19 epidemic, I would like to thank the officials of the General Directorate of Education, Research, and Coordination and the academics at Istanbul University, who have exemplary a cooperated to define the risks and develop solution proposals.
    Description: Published
    Description: İktisadi, sosyal ve siyasal açıdan ülkelerin geleceği için öne çıkan nüfus grubu ve sosyal gelişmenin itici gücü olan gençlerin karşılaştığı sorunlar, üzerinde en fazla çözüm uğraşısı gösterilen konuların başında gelmektedir. Bunlar içerisinde hemen ilk akla gelen şüphesiz gençlerin işsizliği olmaktadır. Gençlerin karşılaştıkları sosyo-ekonomik zorluklar ve riskler hem bireysel hem de toplumsal gelişimi önemli oranda olumsuz etkilemekte ve bir ülkenin geleceğine yönelik endişeleri artırmaktadır. Bununla birlikte son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerin dikkatini üzerinde yoğunlaştırdığı konuların başında genç işsizliği kadar önemli fakat ondan daha derin ve karmaşık bir bağlamı içeren “ne eğitimde, ne istihdamda ne de yetiştirmede olan gençler (NEİY)” gelmektedir. NEİY kavramı, literatürde gücendirilmiş veya cesareti kırılmış olarak ifade edilen gençlerin yanı sıra hastalık, engellilik, bakım sorumluluğu ve ev işlerine katılma gibi çoğu “istem dışı” nedenlerle ekonomik olarak aktif olmayan ve eğitime katılmayan bireyleri de içermektedir. Dolayısıyla kavram, son dört hafta içerisinde herhangi bir eğitim veya yetiştirme sürecine katılmamış ve aynı zamanda istihdamda bulunmayan önemli bir nüfusa işaret etmektedir. Hem işsizlerin hem de işgücüne dahil olmayanların içerisinde eğitime devam etmeyen bu kesişim kümesi, emek piyasası politikalarının etkinliği ve sürdürülebilirliği açısından ön plana çıkmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Avrupa İstatistik Kurumu (EUROSTAT) tarafından her yıl istatistikleri de açıklanan NEİY gençler ile ilgili profil analizi yapılması NEİY statüsünde olmalarının nedenleri ve etkilerinin belirlenmesine yönelik bir araştırma yürütülmesi ihtiyacı tespit edilmiştir. Bu kapsamda T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğünce, İstanbul Üniversitesi’nin ilgili alanda uzman akademisyenlerinin yürütücülüğünde “Eğitim ve İstihdam Dışı Gençler Profil Araştırması” gerçekleştirilmiştir. Elinizdeki bu eser, Türkiye’de “ne eğitimde ne istihdamda ne de yetiştirmede (NEİY)” olan 15-29 yaş grubundaki gençlerin NEİY olmalarının nedenleri ve etkilerini inceleyen ilk kapsamlı çalışma niteliğindedir. 07.09.2020 - 31.12.2020 tarihleri arasında saha çalışmaları gerçekleşen bu araştırmanın en önemli yönü, geçerlik ve güvenirliği ispatlanmış NEİY olmanın nedenleri ve etkileri ölçeklerinin geliştirilmiş olmasıdır. Covid-19 küresel salgının risklerine rağmen NEİY gençlerin ülke gündemine taşınması, konuya ilişkin risklerin tespit edilerek çözüm önerilerinin geliştirilmesine yönelik örnek bir işbirliği geliştiren Eğitim Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü yetkililerimize ve İstanbul Üniversitesi akademisyenlerine teşekkürlerimi sunuyorum.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 5
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2023-01-03
    Description: Published
    Description: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı Engellilik Araştırmaları Bilim Dalının ikinci yayını olan Engellilik Araştırmaları Yazıları kitabında engellilik konusunda çalışan farklı disiplinlerden araştırmacıların çalışmaları yer alıyor. Bu çalışmalar, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında 2019 ve 2020 yıllarında gerçekleştirilen iki ayrı “Dünya Engelliler Günü Paneli”nde yapılan konuşmalardan, 3-4 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Türkiye’de Engelli Haklarında Güncel Durum” temalı “Dünya Engelliler Günü Sempozyumu”nda sunulan bildirilerden ve yazar olarak davet edilen araştırmacıların eserlerinden oluşmaktadır. Engellilik Araştırmaları engelli kişilerin sosyal hayata dâhil olmalarında ortaya çıkan sorunları in san hakları bağlamında ele alan bir bilim dalıdır. Fiziksel (mimarî) mekânlara, bilgi teknolojilerine ve ulaşıma erişimi kısıtlı olan engelli bireyin diğer kişilerle eşit koşullarda sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi, istihdama katılabilmesi, sosyal ve politik hayatta varlık gösterebilmesi mümkün olmaz. Engelli birey ve ailesinin psikososyal açıdan desteklenmesi ve toplumdaki ayrımcı, dışlayıcı tutumlara karşı güçlendirilmesi gerekir. Bu kitapta, kamu yönetiminden bilgi teknolojilerine ve ulaşım hizmetlerine erişime, ailelerin psiko-sosyal destek ihtiyaçlarından mimarî alanların erişilebilirliğine, sosyal dışlanmaya neden olan engellilik algısından COVID-19 pandemi sürecinde engelli bireylerin yaşadıkları sorunlara değinen araştırmaları içeren altı ayrı kısım altında 24 bölüm yer alıyor. Çalışmalardaki ortak payda insan hakları açısından engellilik olgusunun incelenmiş olmasıdır. Farklı disiplinlerden akademisyenlerin, kamu ve sivil toplum kuruluşlarından araştırmacıların özgün eserlerini içeren bu seçkinin Engellilik Araştırmaları alanına katkı sunması dileğiyle…
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
Close ⊗
This website uses cookies and the analysis tool Matomo. More information can be found here...