ALBERT

All Library Books, journals and Electronic Records Telegrafenberg

Your email was sent successfully. Check your inbox.

An error occurred while sending the email. Please try again.

Proceed reservation?

Export
Filter
  • thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History  (19)
  • Turkish  (14)
  • Russian  (5)
  • 2020-2024  (19)
  • 1960-1964
  • 1
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Batı’ya Yön Veren Metinler’in dördüncü ve (şimdilik!) son cildi, on dokuzuncu yüzyıl boyunca liberallerin “bırakınız yapsınlar” sloganında özetlenen politikalarına meydan okuyan bir muhafazakârla başlamaktadır. Ortodoks Hıristiyanlar, Avusturya şansölyesi Prens Metternich, Fransız düşünür Alexis de Tocqueville, İngiliz hukukçu James Fitzjames Stephen gibi ünlü muhafazakârların yanında yer alır. Papa IX. Pius, liberallerin tüm çalışmalarını kınarken, Kardinal Newman liberalizmi, Protestanlığın içini boşaltarak Katolikliğe benzetmekle suçlar. Sosyalistler, liberallere işçi sınıfını istismar ettikleri gerekçesiyle karşıdır; liberal anayasaların kâğıt üzerinde demokratik olmakla birlikte, kapitalist burjuvaziye denetim üstünlüğü veren ortamı yarattığını ileri sürerler.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 2
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The monograph focuses on a special type of collocations–Support, or Light, Verb Constructions (SVCs). SVCs consist of a semantically reduced verb together with a noun (as the direct object or embedded in a prepositional phrase) that conveys core lexical meaning to the combination. SVCs often vary cross-linguistically, with languages using different strategies to conceptualize the same denotative situations. This study in line with the principles of the Integrated Contrastive Model, aims firstly to offer a corpus-driven contrastive cognitive-semantic description of SVCs in Russian and Italian based on the Construction Grammar model; and secondly to conduct a Contrastive Interlanguage Analysis of the use of Russian SVCs by Italian-speaking students. The findings of this study, in addition to its theoretical significance, may be useful in teaching Russian as a foreign language and could be of interest for lexicography.
    Keywords: Support Verb Constructions ; Light Verb Constructions ; Contrastive Interlanguage Analysis ; Russian ; Italian ; thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Russian
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 3
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Türkiye’de beşerî bilimler sahasının ilk ve en büyük kurumu olan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, kuruluşunun 150. yıldönümü olan 2020 yılında bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Elinizdeki kitap da yaşanan pandemi süreci dolayısıyla çoğu dijital ortamda gerçekleştirilen bu etkinlikler manzumesine bir ek ve Fakültemizin kuruluşunun bu önemli yıldönümüne bir armağan olarak tasarlanıp yayımlanmıştır. 1916-1933 yılları arasında neşredilen, tabiatıyla Mayıs 1929’a kadar Arap harfli olarak çıkarılan Felsefe, İçtimaiyat, Tarih, Coğrafya, Edebiyat dergisi Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, çoğu Dârülfünun’da müderrislik ya da müderris muavinliği yapan hocaların veya yabancı bilim insanlarının dil, edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe, psikoloji, coğrafya başta olmak üzere beşerî bilimlerin çeşitli alanlarında kaleme aldıkları makalelerin neşredildiği mühim bir akademik yayın organıdır. Toplam 8 cilt ve 49 sayı olarak çıkan mecmuanın ilk sayısı Mart 1332 (1916)’de, son sayısı Kânunusani (Ocak) 1933’te yayımlanır. “Başlangıçta düzenli olarak iki ayda bir neşredilen mecmuanın 1. cildinin 6. ve son sayısı Kânunusani 1332 (Ocak 1916) tarihlidir. Bu sayıdan iki ay sonra yayımlanan ve üzerinde “sene 2, Mart 1331 1917, sayı 7” ibaresi bulunan nüshadan sonra mecmuanın 1. serisinin yayımı Mart 1922 tarihine kadar durdurulmuştur. Bu tarihte çıkan 1. sayı ile ll. cilde ve 2. seriye başlandığından Mart 1333 / 1917’de yayımlanan ve 1. serinin son sayısı olan nüsha herhangi bir cilde dâhil edilememektedir.” Türkiye’nin seferberlik içerisinde ve savaşın tam ortasında bulunduğu 1916 yılının çetin şartları altında, biraz da iktidarda olan İttihat ve Terakki Fırkası’nın resmî ideolojisi olan Türkçülük cereyanı etkisiyle daha çok Türk tarihi, dili, edebiyatı, içtimaiyatı alanlarına ait öncü metinlerin neşredildiği, önemli meselelerin tartışıldığı makalelerle kendisini gösteren Mecmua, daha sonra İslâm felsefesine ağırlık vermeye başlar. Fırkanın Kâtib-i Umumîsi olan ve 1912-1918 arası, kültür, edebiyat, matbuat ve bilim faaliyetlerinin hemen hepsinin bir yerinde bulunan Ziya Gökalp’ın, bu Mecmuanın da fikir babası, en azından yönlendiricisi olduğu kolaylıkla ifade edilebilir. Mecmuada neşredilen yazılarda ele alınan mevzular, esasen pek çok kültür adamı gibi, Türkleşmek-İslâmlaşmak-Muasırlaşmak yazarının da temel meseleleridir. Mecmuada makalesi ya da tercümesi neşredilen hocalardan bazılarının isimleri ve Dârülfünun Edebiyat Şubesi’ndeki kadroları şöyledir: Mehmed Ali Aynî (Felsefe Tarihi Müderrisi), Köprülüzade Mehmed Fuad (Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi), Mustafa Şekip (Tunç) (Rûhiyât Muallimi), Ziya Gökalp (İçtimaiyât Müderrisi), İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) (Terbiye Müderrisi), Necip Âsım (Yazıksız) (Türk Lisaniyâtı ve Türk Tarihi Müderrisi), Mehmed Emin (Erişirgil), (Felsede Tarihi Muallimi), Hüseyin Daniş (İran Edebiyatı ve Farsça Müderrisi), Mehmed Şemseddin (Günaltay) (İslâm Tarihi Müderrisi), İzmirli İsmail Hakkı (İslâm Felsefesi Müderrisi), Ârif (Tarih-i Osmanî Müderrisi), Faik Sabri (Duran), (İslâm ve Türk Coğrafyası Müderrisi), Avram Galanti (Akvâm-ı Kadime-i Şarkiyye Tarihi Muallimi), Ali Ekrem (Nazariyat-ı Edebiye Müderrisi).2 Türkoloji denen geniş çalışma ve araştırma sahasının önemli isimleri olan bu hocalardan başka Carl Brockelman, G. Bergstrasser, T. Lefevr, Ernest Chaput, Franz Babinger, Gustave Lanson gibi yabancı Türkolog ve filologların da pek çok makalesi de telif veya tercüme yoluyla Mecmua’da yerini bulur. Söz konusu yıllarda Osmanlı Devleti’nin Almanya İmparatorluğu ile sadece askerî ittifakı değil, ticarî, sınaî, ilmî alanlardaki işbirliği Dârülfünun, dolayısıyla Mecmuadaki Alman hocaların varlığını izaha kâfidir. Savaşın sonuna doğru yani 1917’de yayınına ara verilen ve Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının hemen ardından neşrine devam edilen Mecmua, 1933 Üniversite Reformuna kadar yayınını sürdürecektir. Çok ciddî maddi sıkıntıların yaşandığı 1922 yılında, Mecmuanın yeniden hayata dönmesi, döndürülmesi bu yayın faaliyetine atfedilen önem hakkında çok fikir vericidir. Hakikaten Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, Türkiye’de dil, edebiyat, dilbilimi, felsefe, sosyoloji, psikoloji, ilahiyat ve coğrafya gibi alanlarda ilk ilmî, ciddî, sistemli neşirlerin yapıldığı, sonraki yıllarda daima bir başvuru kaynağı olan bir yayın faaliyeti olmuştur. “Türkolojinin Babası” olarak anılan Ord. Prof. M. Fuad Köprülü’nün Türk dili, edebiyatı, tarihi, inanç sistemi gibi konularda yazmış olduğu makalelerin 11’nin evvela bu mecmuda yayımlanmış olduğunu belirtmek herhâlde kastımızı ifadeye yardımcı olacaktır. Sadece Köprülü’nün etütleri değil, bu mecmuada neşredilmiş araştırma, tenkit, tanıtma vs türlerindeki pek çok makale, bugünün nesillerinin istifadesi için farklı zamanlarda muhtelif alanlardaki akademisyenler tarafından yeni yazıya aktarılmıştır. Bununla beraber bu muazzam ilim hazinesindeki yazıların pek çoğu da araştırmacılardan aynı gayret ve hizmeti beklemektedir. Sosyal Bilimler alanında çalışanlar için Osmanlı Türkçesiyle yazılmış metinleri okumak, okuyabilmek bir ayrıcalık ve bu tür metinlerin yeni harflerle neşri onlar için bir ihtiyaç değilse de yine bu sahalara mensup olan ama formasyonu gereği ya da çeşitli sebeplerle eski yazı okuyamayan pek çok araştırmacı için bu ve benzeri mecmua ve kitapların günümüz alfabesiyle neşri bir zarurettir. Elinizdeki kitap işte bu tür bir endişeden doğmuş ve böylesi bir ihtiyacı kısmen de olsa gidermek maksadıyla neşre hazırlanmıştır. “Kısmen” diyoruz zira ideal olan, elbette Mecmuadaki yazıların tümünün Latin alfabesiyle yayımlanması ve dilimizi, edebiyatımızı, tarihimizi, coğrafyamızı, düşünce ve inanç sistemimizi kendisine mesele edinen herkesin istifadesine sunulmasıdır. Biz, Edebiyat Fakültesi’nin kuruluşunun 150. yıldönümüne armağan olarak düşündüğümüz bu kitaba, görsellerle zenginleştirilmiş 16 adet yazıyı alabildik. Kitapta hangi yazıya, niçin yer verildiği konusuna gelince: 49 sayıda toplam 244 makalenin neşredildiği4 Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası’nda çıkmış bütün makaleler önemli ve değerlidir. Dolayısıyla sınırlı sayıda metne yer verilebilecek bu kitapta hangi yazının yer alacağına karar vermek kolay olmamıştır. Bununla beraber seçimi kolaylaştıracak bazı ölçütlerimiz vardı. Şöyle ki: Mecmua, Dârülfünun Edebiyat Şubesi’ne ait olduğu için, Şubenin değişik disiplinlerinde hocalığı bulunan isimlere öncelik verildi. Ayrıca Mecmuada çok sayıda ecnebi bilim insanının telif veya tercüme yazısının bulunması, belli oranda bu yazarlara da yer vermeyi gerektiriyordu. Seçimi kolaylaştıran diğer bir unsur ise Mecmuada neşredilen makalelerin alanlara göre sayısı ve oranıydı. Bu anlamda Türk Dili, Doğu Dilleri, Batı Dilleri, dilbilimi, tarih, edebiyat, bilim tarihi, İslâm felsefesi, estetik, coğrafya, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlere bu kitapta mutlaka yer ayrılmalıydı. Öyle de oldu. Kitaptaki yazıların daha önce yeni harflerle yayımlanmamış olanlardan seçilmesi, zaten mesainin başında bir ilke olarak benimsenmişti. Bununla beraber, daha önce neşredilmiş olmak, bir yazının kitaba girmesine mâni de olmadı. Zira asıl gaye, Mecmuanın içerik bakımından zenginliğini, öncülüğünü, dolayısıyla kıymetini aksettirmek ve günümüze taşımaktı. Kitaptaki bazı yazılar, doğrudan editörlerin tercihi doğrultusunda belirlendi. Bazı yazılar da alanın uzmanları ya da yazıları yeni harflere aktaran hocalarımızın, meslektaşlarımızın tercih ve tespitine bırakıldı. Bu 16 yazının ikisinin Farâbî ile ilgili olması yani M. Şemseddin Günaltay’ın Farabî ile ilgili birbirini takip eden iki yazısının kitaba derç edilmesi de UNESCO’nun 2020 yılını Farâbî yılı olarak belirlemesiyle ilgilidir ve bu büyük Türk-İslâm filozofunun hatırasını yâda vesile olması maksadıyladır. Görüleceği gibi kitapta yer alan bu 16 yazının tamamı, hâlihazırda Edebiyat Fakültesi’nin değişik programlarında görev yapan akademisyenler tarafından Latin harflerine aktarılmıştır. Bu akademisyenlerin isim ve branşlarını burada zikretmek asgarî bir kadirşinaslık gereğidir: Bu bağlamda, projeyi kendilerine haber verdiğimizde teklifimizi hemen kabul ve çeviriyazıları zamanında teslim eden değerli Hocalarımız, meslektaşlarımız Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu’na (Bilim Tarihi); Prof. Dr. Mehmet Cüneyd Kaya’ya (Felsefe); Prof. Dr. Mücahit Kaçar’a, (Türk Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Nuri Sağlam’a (Türk Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Ömer İshakoğlu’na (Arap Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Uğur Gürsu’ya (Türk Dili ve Edebiyatı); Doç. Dr. Metin Ünver’e (Tarih); Doç. Dr. Cahid Şenel’e (Felsefe); Doç. Dr. Esra Egüz’e (Türk Dili ve Edebiyatı); Dr. Öğr. Üy. Aslı Zengin’e (Türk Dili ve Edebiyatı); Dr. Öğr. Üy. M. Şerif Eskin’e (Türk Dili ve Edebiyatı); Dr. Öğr. Üy. Kaan Kapan ve Aydın Cidan’a (Coğrafya); Dr. Ümran Erdoğan’a (Türk Dili ve Edebiyatı) ve Dr. Öğr. Üy. Bilal Alpaydın’a (Türk Dili ve Edebiyatı) çalışmaya olan samimî destekleri için çok teşekkür ediyoruz. Eserin editörleri de iki makalenin yeni yazıya aktarımıyla çalışmaya dâhil oldular. Edebiyat Fakültesi’nin kuruluşunun 150. yılı olan 2020’nin Fakültemiz adına verimli ve anlamlı geçmesi için özverili bir çaba gösteren, gerçekleştirilebilecek farklı akademik çalışmalar konusunda ufuk açıcı tavsiye ve yönlendirmelerde bulunan, bu bağlamda elinizdeki kitabın fikir aşamasından yayımına kadarki süreçlerini ilgiyle takip eden Edebiyat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Hayati Develi’ye; kitabın mizanpaj ve baskı işlerinin profesyonellikle yürütülmesi konusundaki sahiplenici tavrı ve destekleri için İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mahmut Ak’a; eserin neşri konusunda karşılaştığımız bazı güçlüklerin aşılması konusundaki değerli destekleri için Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Halûk Alkan’a; değerli tavsiyeleri dolayısıyla Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk’a; bu neşirdeki emek ve gayretleri dolayısıyla İÜ Press mensup ve çalışanlarına, ayrıca çalışmanın çeşitli aşamalarında katkıları bulunan meslektaşlarımız Hacer Selçuk, Saliha Çetinkaya ve Burak Koç’a teşekkür ediyor; zor şartlar altında bu mecmuanın neşrini gerçekleştiren, mecmuada yazısı ve emeği bulunan bütün ilim insanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 4
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Dünyanın önde gelen tarihi kentlerinden olan İstanbul’un kalbindeki İstanbul Üniversitesi ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından biri olmasının yanında, tarihsel zenginliğiyle de ön plana çıkmaktadır. Kuruluşu İstanbul’un fethine dayanan İstanbul Üniversitesi’nin tarihi, bir süreliğine medrese olarak hizmet veren Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı Kilisesi) ve Fatih Külliyesi’ne ait medreselerde verilen eğitime dayanmaktadır. Osmanlı dünyasında 19. yüzyılda başlayan reformlar eğitim sistemini de etkilemiş ve daha batılı bir üniversite anlayışı içeren Dârülfünun denemelerine girişilmiştir. 20. yüzyıl başında devam eden bu süreçte istenilen başarıya ulaşılamamıştır. Cumhuriyet’in ilanından bir süre sonra İsviçreli Profesör Albert Malche’nin raporları esas alınarak hazırlanan ve 31 Mayıs 1933 yılında çıkarılan kanunla birlikte Dârülfünun kapatılmış ve yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Üniversite reformu olarak da bilinen bu dönüşüm, literatürde çağdaş yüksek öğretimin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. İstanbul Üniversitesi’nde sunulan eğitimin her unsurunun arkasında asırlık bilgi ve birikim bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Türkiye’nin yükseköğretim geleneğini kuran, başlatan, kurallarını koyan, nitelikli hale gelmesi için, geliştirilmesi için özgür fikirler üreten bir üniversitedir. İstanbul Üniversitesi bünyesinde bulunan çok sayıda yapı da yine yüzyıllara uzanan tarihinden izler taşımaktadır. Bunların bir kısmı tarihsel gelişim içinde üniversite için inşa edilmiş birçok diğeri ise başka amaçlarla yapılmışken İstanbul Üniversitesi’nin kullanım ve muhafazası altına girmiştir. Birçoğu tescilli kültür varlığı niteliği taşıyan bu eserler son dönem Osmanlı dünyası ile erken Cumhuriyet dönemi içinde önemli bir yere sahiptir. Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına hazırlanan bu çalışmada İstanbul Üniversitesi’ne ait tescilli yapıtların geçmişleri ve mimari özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Çalışma kapsamında bildiklerini bizlerle paylaşan Tarihçi Yazar Sayın Necdet Sakaoğlu’na, İstanbul Üniversitesi’ne ait eski fotoğrafların temini için arşivlerini açan Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı ve Sanat Tarihçi Sayın Hayri Fehmi Yılmaz’a, çalışmada kullanılan güncel fotoğrafların çekimi sırasında yardımlarını esirgemeyen İç Mimar Sayın Rumeysa Töl’e çalışmamız için kıymetli fikirlerini bizlerle paylaşan Tarihçi Sayın Zafer Bilgi’ye ve Sanat Tarihçi Sayın Sedat Bornovalı’ya teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca çalışmanın eksiksiz bitirilmesi için yoğun çaba harcayan İstanbul Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Figen Cihan’a minnettarız. Çalışmamızın İstanbul Üniversitesi ve yakın çevresini merak eden herkese kılavuz olmasını diliyoruz. Fetihten günümüze İstanbul Üniversitesi’nin gelişimi için çalışan kişilerin aziz hatırasına...
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 5
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The name Dârülfünûn was given to the university with a system similar to that of European models that was to be founded in the Ottoman Empire. This idea was introduced for the first time at the beginning of the Tanzimat, a period that can be considered the impetus for Ottoman modernization. In 1846, Board of General Education (Meclis-i Maarif-i Umûmiye) made the decision to set up a university, with Gaspare Trajano Fossati, a prominent architect of the time, being asked to design a massive building akin to European universities. The 1846 decision could not be implemented until 1863, and the first attempt at Dârülfünûn ended after two and a half years of free courses (serbest dersler). Afterward, the university building was allotted to the Ministry of Finance. The second attempt took place between 1869 and 1872 in the building that is now known as the Press Museum in Istanbul’s Çemberlitaş District, which had been built especially for Dârülfünûn. This second attempt also did not last long. However, the implementation of the General Education Regulations (Maarif-i Umûmiye Nizâmnâmesi) for the first time and the structuring of primary and secondary education in the following years in accordance with the aims of this regulation are included among the successful features of the second attempt. In fact, the fruits of this second attempt would be realized during the reign of Sultan Abdülhamid II (r. 1876-1909). In 1874- 1875, the third attempt occurred to found a university, this time under the name Dârülfünûn-ı Sultanî. For the first time, students at this new university, which included the Faculties of Law, Engineering, and Literature, were entitled to write a PhD dissertation in their field. Political instability generated by the period’s economic and social realities, as well as international pressure on the state, prevented this third attempt from producing the desired results. Nonetheless, while the expected outcome was yet to be realized, this third attempt paved the way for the establishment of independent educational institutions (i.e., modern schools). In 1900 and coinciding with the 25th anniversary of Sultan Abdülhamid II’s accession to the throne, the idea of establishing a university again came to the agenda, and the first university of the Ottoman Empire, Dârülfünûn-ı Şâhâne, finally began its uninterrupted education and training with five faculties: the Faculties of Literature, Science, and Ulûm-ı Âliye-i Dîniyye [Theology] and the previously established Faculties of Medicine and Law.
    Description: Published
    Description: Elinizdeki bu çalışma, kaynaklarının tespitinden, veri dökümlerinin hazırlanması, bunların işlenmesi, planlanması, yazıya dökülmesi ve nihayet iki kapak arasına alınmasına kadar yaklaşık beş yıllık bir emeğin ürünüdür. Çalışmaya konu olan Dârülfünûn İlahiyat Fakültesi’nin akademik kadrosuna ve bunlarla ilintili çeşitli meselelere dair bugüne kadar bazı kıymetli araştırmalar hazırlanmışsa da, Fakülte’nin kuruluşundan kapanışına kadar gerek devlet gerekse hususî arşivindeki kayıtları esas alan kapsamlı bir eser ortaya konulamamıştır. Haliyle Fakülte’nin üniversite içindeki konumu ve medrese geleneğiyle bağlantıları, öğrencilerinin kimlikleri, idarî-ilmî oluşumu, maddî kaynaklarının niteliği, öğretim programı, etrafında yaşanan tartışmalar ve gelişmeler gibi pek çok mesele ilim âlemi için büyük oranda bilinmezliğini korumuştur. Mezkûr saiklerle yola çıkan bu çalışma, 1900- 14 ve 1924-33 yılları arasında Dârülfünûn bünyesinde yüksek düzeyde eğitim-öğretim veren hem Osmanlı hem de Cumhuriyet tarihinin ilk yüksek dereceli İslâmî eğitim kurumu olan Ulûm-ı Âliye-i Dîniyye/Şeriyye Şubesi ve nihayet İlahiyat Fakültesi isimleriyle anılan bir müesseseyi konu edinmektedir.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 6
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Esse-perfect in Macedonian: lexical distribution and contextual restrictions - The present article deals with the esse-perfect in Macedonian, also found in Aromanian and some Albanian dialects, which is formed with verbs of both aspects by means of the auxiliary sum ‘to be’ plus the (formally) passive participle. In contrast to previous work on this topic, our research sets out to determine the domains of usage for this construction in Macedonian, both in the standard language and its dialects, especially those on the western periphery and in linguistic enclaves surrounded by Albanian-speaking communities. In addition to personal fieldwork, three main corpora serve as a material basis for this task; see the list of sources at the end of the article. The formation of the esse-perfect is rather limited when compared with the other two perfects of Macedonian. In particular, its distribution clearly depends on lexical verb classes, with language contact accounting for less rigid restrictions and a wider usage of this construction.
    Keywords: Macedonian ; dialect corpus ; esse-perfect ; lexical distribution ; language contact ; thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Russian
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 7
    facet.materialart.
    Unknown
    Peter Lang International Academic Publishing Group
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: 〈P〉Das Weismann'sche "Teutsch-Lateinisch-Rußische Lexicon, Samt Denen Anfangs-Gründen der Rußischen Sprache" ist für die Lexikographie der ersten Hälfte des 18. Jh. nach Polikarpovs "Leksikon trejazičnyj, SPb. 1704" eine der wichtigsten Quellen überhaupt. Besonders reich ist das Wörterbuch an phraseologischen und sprichwortartigen Ausdrücken. Von gleicher Bedeutung ist das Werk aufgrund seines Anhangs. Das dortige, anonym verfaßte grammatische Traktat " Anfangs-Gründe der Rußischen Sprache" (48 S.) hat für die Grammatikentwicklung im 18. Jh. vor Lomonosov eine wichtige Bedeutung erlangt. Schriftart: Ant. u. russ., Nebent.: Německo-latinskij i russkij lexikon. 〈/P〉
    Keywords: 1731 ; Ausgabe ; Grammatikentwicklung ; Lexikographie ; Lexikon ; Lomonosov ; Nachdruck ; Petersburger ; Russland ; Teil ; Weismann ; Weismanns ; Wörterbuch ; thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Russian , German
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 8
    Publication Date: 2024-04-02
    Description: Within the scope of the events of the 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Year, under the auspices of our Presidency and with the support of the Ministry of Culture and Tourism, in partnership with Istanbul University, Fatih Sultan Mehmet Foundation University, and the Fuat Sezgin Islamic Science History Research Foundation, we had the honor of hosting the first International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium of Islamic History of Science on 13-15 June at Istanbul University. Our late Professor Fuat Sezgin, who questioned and evaluated the role of Islamic civilization in the development of sciences with a scientific attitude instead of taking a reactionary defensive stance against the views that limit the role of Islamic civilization in its contribution to inter-civilizational transfer only in certain historical periods, earned an unforgettable place in the history of Islamic science while he was still alive with the dozens of works he published with his commentary, hundreds of volumes of books he uncovered, nearly a thousand scientific tools he unearthed, the scientific institutions he pioneered, and the scientists he inspired. By remembering our late Professor Fuat Sezgin, who, despite all the obstacles and difficulties he faced, faithfully and patiently devoted his entire life to showing the place of the sciences developed in the Islamic world in the international history of science, and especially to objectively revealing the role of Islamic sciences in the development of the history of Western science, we hope to be able to make a modest contribution in terms of passing his scientific legacy on to future generations. The symposium we held to honor the legacy of Fuat Sezgin by remembering the works he carried out during his lifetime and to express our gratitude to him was attended by nearly 100 worthy academicians in the field of the history of science from 21 different countries, and this legacy left behind by our late Professor was honored with a total of 79 papers presented over three days. Prepared as a tangible fruit of the symposium and a permanent expression of our gratitude to our late Professor, this proceedings book has been created with the contributions of the esteemed academicians who participated in the symposium. It consists of an introduction section of three articles written on the life and works of our late Professor, and 38 articles in English, Arabic, and Turkish categorized under the titles of Fuat Sezgin’s Contributions to the History of Science, Astronomy, Mathematics, Medicine, Geography, Natural Sciences, and Islamic Studies. Hoping that this proceedings book we have published will have an important place in the history of Islamic Science literature and make a significant contribution to the field with the belief that it will open the horizons of young researchers, we are grateful to have the opportunity to thank the individuals and institutions for their support in organizing this important event and the preparation of this proceedings book. We would like to express our gratitude to the Prof. Dr. Fuat Sezgin Islamic Science History Research Foundation (IBTAV) Board of Trustees Member N. Bilal Erdoğan, IBTAV Founding President Ethem Sancak, IBTAV Board Chairman Mecit Çetinkaya, former Deputy Minister of Culture and Tourism and Zeytinburnu Mayor Ömer Arısoy, the General Director of the Turkish Radio and Television Corporation Ibrahim Eren, the Founding Rector of Fatih Sultan Mehmet Foundation University Prof. Dr. Musa Duman, and the Rector of Kırıkkale University Prof. Dr. Ersan Aslan who was the Coordinator of the 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Year, and in particular to the honorary board members of our symposium, Prof. Dr. Fuat Sezgin’s esteemed spouse Dr. Ursula Sezgin and their daughter Journalist and Writer Hilâl Sezgin for their participation and support. We would like to thank the Prof. Dr. Fuat Sezgin Islamic Science History Research Foundation, the Ministry of Culture, Turkish Airlines, Fatih Municipality, and Üsküdar Municipality for providing financial support to our symposium. The Science and Regulation Board and our Secretariat successfully carried out the process of organizing our symposium and the publication of our book. We would like to especially thank the scientists working in the field of Islamic science history from many countries around the world who contributed to our Symposium with their papers. History of Islamic science studies include a wide range of disciplines from mathematics, astronomy, medicine and other natural sciences to philosophy and social sciences. The goal and vision of our late Professor Fuat Sezgin, who took a holistic approach to all these sciences mentioned, shows us that there are many more studies to be done in this field. The ideas and works left behind by our Professor will be a guide for many scientific studies with research that will be carried out in the coming years.
    Description: Published
    Description: 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile İstanbul Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ortaklığında I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu’nu 13-15 Haziran’da İstanbul Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirmiş olmanın onurunu yaşadık. İslam medeniyetinin bilimlerin gelişimindeki rolünü, sadece belirli tarihi dönemlerde medeniyetler arası aktarımdaki katkısı ile sınırlandıran görüşler karşısında tepkisel bir savunmacı tutum takınmak yerine ilmi bir tavırla sorgulama ve değerlendirmelerde bulunan merhum Fuat Sezgin Hocamız, tenkitli neşrini yaptığı onlarca eser, tıpkıbasımını yaptığı yüzlerce cilt kitap, gün yüzüne çıkardığı bine yakın bilimsel âlet, kuruluşuna öncülük ettiği bilimsel kurumlar ve ilham verdiği bilim insanları ile İslam bilim tarihinin sayfalarında henüz hayattayken unutulmaz bir yer edinmiştir. Sempozyumumuz aracılığıyla tüm yaşamını, karşılaşmış olduğu tüm engellere ve zorluklara rağmen, inançla ve sabırla durmaksızın İslam dünyasında gelişen bilimlerin dünya bilim tarihindeki yerini göstermeye, özellikle de Batı bilim tarihinin gelişiminde İslam bilimlerinin rolünü nesnel bir biçimde ortaya koymaya adayan merhum Fuat Sezgin Hocamızın ilmî mirasını hatırlayıp onu gelecek nesillere aktarma noktasında mütevazı bir katkı sağlayabilmiş olabilmeyi umut ediyoruz. Fuat Sezgin Hocamızın bu mirasını ve de hayatta iken yürütmüş olduğu çalışmaları onurlandırmak ve kendisine karşı minnetimizi ifade etmek üzere gerçekleştirdiğimiz sempozyuma, 21 farklı ülkeden bilim tarihi alanında çalışmalar yürüten 100’e yakın değerli akademisyen katılmış ve üç gün boyunca merhum hocamızın geride bıraktığı bu miras sunulan toplam 79 bildiri ile onurlandırılmıştır. Sempozyumun somut bir meyvesi, merhum hocamıza olan minnet ve şükran duygumuzun daimî ve kalıcı bir ifadesi olarak hazırlanan bu bildiriler kitabı, sempozyuma katılan değerli hocalarımızın katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Bildiriler Kitabı, merhum hocamızın hayatı ve eserleri üzerine yazılmış üç makaleden oluşan bir giriş kısmı ve de Fuat Sezgin’in Bilim Tarihine Katkıları, Astronomi, Matematik, Tıp, Coğrafya, Doğa Bilimleri ve İslami Bilimler başlıkları altında kategorize edilmiş İngilizce, Arapça ve Türkçe dillerinde toplam 38 makaleden oluşmaktadır. Yayınladığımız bu bildiri kitabının İslam Bilim Tarihi literatüründe önemli bir yer edineceğini ve genç araştırmacıların ufkunu açacağı inancıyla alana önemli bir katkı sağlayacağını temenni ederek, bu önemli organizasyonun gerçekleştirilmesinde ve bildiri kitabının hazırlanmasında desteklerini esirgemeyen kişi ve kurumlara teşekkür etme imkânı bulduğumuz için bahtiyarız. Başta Sempozyumumuzun Onur Kurulunda bulunan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in muhterem eşleri Sayın Dr. Ursula Sezgin ve kızları Gazeteci Yazar Sayın Hilâl Sezgin olmak üzere Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Üyesi N. Bilal Erdoğan’a, İBTAV Kurucu Başkanı Ethem Sancak’a, İBTAV Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya’ya, Kültür ve Turizm Bakanı Eski Yardımcısı ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’a, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürü İbrahim Eren’e, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Musa Duman’a ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü ve 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Koordinatörü Prof. Dr. Ersan Aslan’a katılım ve desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunarız. Sempozyumumuzun gerçekleşebilmesi için finansal destek sağlayan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, Kültür Bakanlığımız, Türk Havayolları, Fatih Belediyesi ve Üsküdar Belediyesi’ne teşekkürü borç biliriz. Bilim ve Düzenleme Kurulu ile Sekreteryamız, Sempozyumumuzun düzenlenmesi ve tebliğ kitabımızın yayınlanma sürecini başarı ile yürüttüler. Sundukları tebliğler ile Sempozyumumuza katkı sağlayan dünyanın çok sayıda ülkesinden İslam bilim tarihi alanında çalışma yapan bilim insanlarına özellikle teşekkür etmek isteriz. İslâm bilim tarihi çalışmaları matematik, astronomi, tıp ve diğer tabii ilimlerden felsefe ve sosyal bilimlere çok geniş bir yelpazeyi içermektedir. Zikredilen tüm bu ilimlere bütüncül bir yaklaşımla eğilen merhum Fuat Sezgin Hocamızın hedef ve vizyonu, bu alanda daha yapılması gereken birçok çalışmanın var olduğunu da bize göstermektedir. Hocamızın miras bıraktığı fikir ve eserler ilerleyen yıllarda yapılacak araştırmalarla çok sayıda ilmi çalışma için yol gösterici olacaktır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History ; thema EDItEUR::Q Philosophy and Religion::QR Religion and beliefs
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 9
    facet.materialart.
    Unknown
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: The selection of Texts Guiding Us defines the term “We”, formed under the roof of Islam through the selections from texts written in various languages, including Turkish, Arabic and Persian, by Muslim or minority groups in Islamic society consisting of many elements of non-Muslims living under the auspices of Islamic states and Islamic cultural policy that is based on the principle of equality of races. This series puts the milestone basic printed or non printed texts, that shape and guide “Us” or that change our direction/form, at the disposal of Turkish readers.
    Description: Published
    Description: “Bize Yön Veren Metinler” seçkisi, ırkların eşitliği esasına dayanan İslam kültür siyaseti ile İslam devletlerinin himayesinde yaşayan gayri müslimlerin oluşturduğu pek çok unsurdan oluşan İslam toplumunda, Müslüman yahut zımmi toplulukların Türkçe, Arapça, Farsça başta olmak üzere çeşitli dillerde kaleme aldıkları metinlerden yapılan seçmelerle İslam çatısı altında oluşan “Biz”i tanımlayarak, “Biz”i şekillendiren, “Biz”e yön veren veya yönümüzü/biçimimizi değiştiren, kilometre taşı niteliğindeki matbu olan veya olmayan temel metinleri Türkçe okurun hizmetine sunmaktadır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 10
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Verbal aspect in the Macedonian dialect of Boboshtica-Drenova and Albanian-Slavic language contact - Long-term subdominant bilingualism with Albanian has had a significant impact on verbal aspect marking in the Macedonian dialect of Boboshtica-Drenova (South-East Albania). The Slavic formal opposition of perfective and imperfective aspect marked through a variety of derivational methods has been preserved. However, under Albanian influence two continuous aspect con­structions have been grammaticalised in the dialect, one of them based on the locative ǵe, and the other on the adversative conjunction toko. The paths of grammaticalization of these markers are investigated, which include structural transfer (ǵe 〈 locative and temporal tek, toko 〈 adversative and continuous po), which is partially supported by the phonetic similarity between the respective Albanian and Macedonian dialectal markers (toko || duke, tek).
    Keywords: Balkan linguistics ; language contact ; Slavic dialects of Albania ; south-eastern Macedonian dialects ; verbal aspect ; thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Russian
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
Close ⊗
This website uses cookies and the analysis tool Matomo. More information can be found here...