ALBERT

All Library Books, journals and Electronic Records Telegrafenberg

Your email was sent successfully. Check your inbox.

An error occurred while sending the email. Please try again.

Proceed reservation?

Export
Filter
  • Istanbul University Press  (8)
  • Moskva : Sovetskaja Ėnciklopedija
  • Turkish  (8)
  • Russian
  • 2020-2024  (8)
  • 1960-1964
  • 2023  (8)
Collection
Language
Years
  • 2020-2024  (8)
  • 1960-1964
Year
  • 1
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2023-03-22
    Description: Published
    Description: Göl, akarsu ve denizler yüzyılları aşan süreden beri çoğunluğu insan kaynaklı olmak üzere çeşitli kirleticilerin baskısı altında bulunmaktadırlar. Özellikle endüstriyel üretimin hız kazandığı 1900’lü yılların ortalarından itibaren bu baskılar daha da artmış birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Su kalitesindeki bozulmalar ve iklimsel değişim nedeniyle çok sayıda tür ortadan kalkmış, ya da tükenme noktasına gelmiştir. Ülkemizde de benzer çevresel sorunlar 1950’li yıllardan itibaren görülmeye başlanmıştır. Başta sanayi üretiminin büyük bir kısmının gerçekleştiği Marmara Bölgesindeki deniz ve içsu kaynakları olmak üzere birçok su kaynağı sanayi atıkları, evsel atıklar ve tarımsal kirleticiler ile baş başa bırakılmıştır. Söz konusu kirleticiler nedeniyle en büyük su kalitesi kaybına uğrayan alanların başında ise Marmara Denizi gelmektedir. Marmara Denizi havzası başta ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul olmak üzere en büyük şehirlerini barındıran bir iç deniz konumundadır. Göreceli olarak küçük bir alan olmasına rağmen havzada ülke nüfusunun yaklaşık 1/3’ü yaşamaktadır. Havzadaki aşırı nüfus artışı ve kontrolsüz yapılaşma özellikle Marmara Denizi üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Uzun yıllar süresince arıtılmadan ya da sadece ön arıtıma tabi tutularak Marmara Denizine verilen atıklar denizin taşıma kapasitesini aşmış, bu nedenle denizde yaşayan birçok canlı türü tamamen ortadan kaybolmuştur. Hatta aşırı kirlenme nedeniyle Marmara Denizi’nin “Doğu Körfez” bölümü uzun yılardan beri balıkçılığa kapatılmıştır. Son zamanlarda Marmara Denizinde ortaya çıkan en önemli ekolojik sorunlardan bir tanesi de yaklaşık 6 ay süren müsilaj artışıdır. Müsilaj Ocak 2021 de başlayıp Haziran 2021’e kadar devam etmiştir. Müsilaj artışının 6 ay gibi uzun bir süre devam etmesi, büyük bir alanda habitat kayıpları yaratması, ekolojik tahribat kadar ekonomik kayıplara neden olması, balıkçılık dahil birçok ekosistem hizmetlerini etkilemesi nedeniyle dünya literatürüne girmiştir. İstanbul Üniversitesi olarak böylesine önemli ekolojik sorunu detaylı bir şekilde araştırmak, sonuçlarını ortaya koymanın gerekliliğine inanarak sadece Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmaların yer aldığı 13 bölümden oluşan kitap yayınlamaya karar verdik. Deniz araştırmaları konusunda yaklaşık 80 yıllık deneyime sahip İstanbul Üniversitesinin yayınladığı bu eserin deniz bilimcilere ve karar vericilere başucu kaynağı olmasını diliyoruz.
    Keywords: bic Book Industry Communication::P Mathematics & science::PS Biology, life sciences::PSV Zoology & animal sciences::PSVW Zoology: Vertebrates::PSVW7 Zoology: Mammals::PSVW73 Marine & freshwater mammals
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 2
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2023-02-08
    Description: Published
    Description: Göl, akarsu ve denizler yüzyılları aşan süreden beri çoğunluğu insan kaynaklı olmak üzere çeşitli kirleticilerin baskısı altında bulunmaktadırlar. Özellikle endüstriyel üretimin hız kazandığı 1900’lü yılların ortalarından itibaren bu baskılar daha da artmış birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Su kalitesindeki bozulmalar ve iklimsel değişim nedeniyle çok sayıda tür ortadan kalkmış, ya da tükenme noktasına gelmiştir. Ülkemizde de benzer çevresel sorunlar 1950’li yıllardan itibaren görülmeye başlanmıştır. Başta sanayi üretiminin büyük bir kısmının gerçekleştiği Marmara Bölgesindeki deniz ve içsu kaynakları olmak üzere birçok su kaynağı sanayi atıkları, evsel atıklar ve tarımsal kirleticiler ile baş başa bırakılmıştır. Söz konusu kirleticiler nedeniyle en büyük su kalitesi kaybına uğrayan alanların başında ise Marmara Denizi gelmektedir. Marmara Denizi havzası başta ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul olmak üzere en büyük şehirlerini barındıran bir iç deniz konumundadır. Göreceli olarak küçük bir alan olmasına rağmen havzada ülke nüfusunun yaklaşık 1/3’ü yaşamaktadır. Havzadaki aşırı nüfus artışı ve kontrolsüz yapılaşma özellikle Marmara Denizi üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Uzun yıllar süresince arıtılmadan ya da sadece ön arıtıma tabi tutularak Marmara Denizine verilen atıklar denizin taşıma kapasitesini aşmış, bu nedenle denizde yaşayan birçok canlı türü tamamen ortadan kaybolmuştur. Hatta aşırı kirlenme nedeniyle Marmara Denizi’nin “Doğu Körfez” bölümü uzun yılardan beri balıkçılığa kapatılmıştır. Son zamanlarda Marmara Denizinde ortaya çıkan en önemli ekolojik sorunlardan bir tanesi de yaklaşık 6 ay süren müsilaj artışıdır. Müsilaj Ocak 2021 de başlayıp Haziran 2021’e kadar devam etmiştir. Müsilaj artışının 6 ay gibi uzun bir süre devam etmesi, büyük bir alanda habitat kayıpları yaratması, ekolojik tahribat kadar ekonomik kayıplara neden olması, balıkçılık dahil birçok ekosistem hizmetlerini etkilemesi nedeniyle dünya literatürüne girmiştir. İstanbul Üniversitesi olarak böylesine önemli ekolojik sorunu detaylı bir şekilde araştırmak, sonuçlarını ortaya koymanın gerekliliğine inanarak sadece Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmaların yer aldığı 13 bölümden oluşan kitap yayınlamaya karar verdik. Deniz araştırmaları konusunda yaklaşık 80 yıllık deneyime sahip İstanbul Üniversitesinin yayınladığı bu eserin deniz bilimcilere ve karar vericilere başucu kaynağı olmasını diliyoruz.
    Keywords: bic Book Industry Communication::P Mathematics & science::PS Biology, life sciences::PSV Zoology & animal sciences::PSVW Zoology: Vertebrates::PSVW7 Zoology: Mammals::PSVW73 Marine & freshwater mammals
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 3
    Publication Date: 2024-04-01
    Description: Published
    Description: Dünyanın önde gelen tarihi kentlerinden olan İstanbul’un kalbindeki İstanbul Üniversitesi ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından biri olmasının yanında, tarihsel zenginliğiyle de ön plana çıkmaktadır. Kuruluşu İstanbul’un fethine dayanan İstanbul Üniversitesi’nin tarihi, bir süreliğine medrese olarak hizmet veren Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı Kilisesi) ve Fatih Külliyesi’ne ait medreselerde verilen eğitime dayanmaktadır. Osmanlı dünyasında 19. yüzyılda başlayan reformlar eğitim sistemini de etkilemiş ve daha batılı bir üniversite anlayışı içeren Dârülfünun denemelerine girişilmiştir. 20. yüzyıl başında devam eden bu süreçte istenilen başarıya ulaşılamamıştır. Cumhuriyet’in ilanından bir süre sonra İsviçreli Profesör Albert Malche’nin raporları esas alınarak hazırlanan ve 31 Mayıs 1933 yılında çıkarılan kanunla birlikte Dârülfünun kapatılmış ve yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Üniversite reformu olarak da bilinen bu dönüşüm, literatürde çağdaş yüksek öğretimin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. İstanbul Üniversitesi’nde sunulan eğitimin her unsurunun arkasında asırlık bilgi ve birikim bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Türkiye’nin yükseköğretim geleneğini kuran, başlatan, kurallarını koyan, nitelikli hale gelmesi için, geliştirilmesi için özgür fikirler üreten bir üniversitedir. İstanbul Üniversitesi bünyesinde bulunan çok sayıda yapı da yine yüzyıllara uzanan tarihinden izler taşımaktadır. Bunların bir kısmı tarihsel gelişim içinde üniversite için inşa edilmiş birçok diğeri ise başka amaçlarla yapılmışken İstanbul Üniversitesi’nin kullanım ve muhafazası altına girmiştir. Birçoğu tescilli kültür varlığı niteliği taşıyan bu eserler son dönem Osmanlı dünyası ile erken Cumhuriyet dönemi içinde önemli bir yere sahiptir. Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına hazırlanan bu çalışmada İstanbul Üniversitesi’ne ait tescilli yapıtların geçmişleri ve mimari özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Çalışma kapsamında bildiklerini bizlerle paylaşan Tarihçi Yazar Sayın Necdet Sakaoğlu’na, İstanbul Üniversitesi’ne ait eski fotoğrafların temini için arşivlerini açan Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı ve Sanat Tarihçi Sayın Hayri Fehmi Yılmaz’a, çalışmada kullanılan güncel fotoğrafların çekimi sırasında yardımlarını esirgemeyen İç Mimar Sayın Rumeysa Töl’e çalışmamız için kıymetli fikirlerini bizlerle paylaşan Tarihçi Sayın Zafer Bilgi’ye ve Sanat Tarihçi Sayın Sedat Bornovalı’ya teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca çalışmanın eksiksiz bitirilmesi için yoğun çaba harcayan İstanbul Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Figen Cihan’a minnettarız. Çalışmamızın İstanbul Üniversitesi ve yakın çevresini merak eden herkese kılavuz olmasını diliyoruz. Fetihten günümüze İstanbul Üniversitesi’nin gelişimi için çalışan kişilerin aziz hatırasına...
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 4
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-14
    Description: EditorNilgün Bozbuğa, Sevinç Gülseçen The main goal of the use of information technologies in medicine is to increase efficiency, productivity and quality in health services. In healthcare, traditional complex health service systems are increasingly replaced by smart systems that can be monitored and controlled in real time. Intelligent systems equipped with digital technology opportunities have started the “Health 4.0” era in health care fields. The definitions of “Health 4.0” and “Smart Health” are used in parallel with the “Industry 4.0” period, in order to emphasize the cyber-physical determinants of health, symbolizing real-time information provision and access to holistic health care. One of the most important reasons why the concept of smart health has become popular is the concept of big data produced in medicine as well as in all areas of life. The enormous size and variety of data, whether real-time or timestamped, structured or unstructured, continues to grow in healthcare. Clinical artificial intelligence applications, which include more efficient and faster technological solutions in the production of health services, and which aim to increase the health level of individuals and improve their quality of life, are becoming widespread with approaches to improve health services by analyzing health data. In addition to the use of artificial intelligence in the administration of health services, performance and capacity increase, original models are also created in the management of health services. The use of informatics approaches in diagnosis, treatment and care processes, the developments in digital imaging technologies, the use of robotic systems in surgery, the widespread use of modeling and simulation technologies in medical education make a difference in the functioning of health institutions. Despite the disadvantage of high initial investment costs, artificial intelligence technologies in the field of health contribute greatly to measurement, diagnosis, treatment management and follow-up activities with their facilitating and adaptive effects. Although conceptual and technical studies on the future of artificial intelligence applications continue, it is not possible for artificial intelligence systems to display the ability for emotional intelligence, which requires design, adaptation and intuition, and to perform multitasking similar to the human brain. As in the field of informatics, there are still concerns about ethical reasoning responsibility and ethical decision making in artificial intelligence applications in medicine. In the third book of the series published by Istanbul University Press in medical informatics, the applications of medical informatics and artificial intelligence in medicine are discussed with a multidisciplinary approach and broad perspective. In particular, telemedicine and out-of-hospital patient management issues, which allow health service delivery to be provided without time and space limits, are handled with public regulations specific to the coronavirus pandemic period.
    Description: Published
    Description: Tıp alanında bilgi teknolojilerinin kullanımının temel hedefi sağlık hizmetlerinin sunumunda etkililik, verimlilik ve kalite artışının sağlanmasıdır. Sağlık alanında geleneksel karmaşık hizmet üretim sistemlerinin yerini gerçek zamanlı izlenebilir ve denetlenebilir akıllı sistemler almaktadır. Hızla gelişen dijital teknoloji olanakları ile donatılmış akıllı sistemler, sağlık hizmeti üretim alanlarında “Sağlık 4.0” dönemini başlatmıştır. Gerçek zamanlı bilgi sağlama ve bütüncül sağlık hizmetine ulaşabilmeyi simgeleyen, sağlığın siber-fiziksel belirleyicilerine vurgu yapmak üzere, “Endüstri 4.0” dönemi yapı anmasına koşut olarak “Sağlık 4.0” ve “Akıllı Sağlık” tanımlaması kullanılmaktadır. Akıllı sağlık kavramının popüler hale gelmesinin en önemli nedenlerinden biri yaşamın her alanın da olduğu gibi sağlıkta da üretilen büyük veri kavramıdır. Sağlık alanında gerçek zamanlı ya da zaman damgalı, yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış, olağanüstü büyüklükte ve çeşitlilikte veri, sürekli artışını sürdürmektedir. Sağlık hizmetlerinin üretiminde daha verimli ve daha hızlı teknolojik çözümler barındıran, sağlık verisinin analiz edilmesiyle sağlık hizmetlerini iyileştirmeye yönelik yaklaşımlarla bireylerin sağlık düzeylerini yükseltme ve yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen klinik yapay zekâ uygulamaları yaygınlaşmaktadır. Sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde yapay zekâ kullanımı performans ve kapasite artışının yanı sıra sağlık hizmetlerinin yönetiminde de özgün modeller oluşturulmaktadır. Tanı, tedavi ve bakım süreçlerinde enformatik yaklaşımların kullanılması, dijital görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler, cerrahi alanında robotik sistemlerden yararlanılması, modelleme ve benzetim teknolojilerinin eğitimde yaygın olarak kullanılması, sağlık kurumlarının işleyişinde farklılık yaratmaktadır. Sağlık alanında yapay zekâ teknolojileri, başlangıçtaki yüksek yatırım maliyeti dezavantajına karşın kolaylaştırıcı ve uyumlaştırıcı etkileriyle ölçme, tanılama, tedavi yönetimi ve izlem etkinliklerine büyük katkı sağlamaktadır. Yapay zekâ uygulamalarının geleceğine yönelik kavramsal ve teknik çalışmalar devam etmekle birlikte yapay zekâ sistemlerinin henüz tasarım, adaptasyon ve sezgi gerektiren duygusal zekâya yönelik yetenek sergilemesi, insan beyni benzeri çoklu görevleri gerçekleştirebilmesi söz konusu değildir. Bilişim alanının genelinde olduğu gibi tıpta da yapay zekâ uygulamalarında etik akıl yürütme sorumluluğu ve etik karar verme konularında kaygılar sürmektedir. Tıp bilişimi alanında İstanbul Üniversitesi Yayınevi tarafında yayınlanan serinin üçüncü kitabında da tıp bilişimi ve tıpta yapay zekâ konularının farklı alanlarda uygulamaları multidisipliner yaklaşım ve geniş bakış açısı ile irdelenmektedir. Özellikle sağlık hizmet sunumunun zaman ve mekân sınırı olmaksızın yapılabilmesine olanak tanıyan teletıp ve hastane dışı merkezlerden hasta yönetimi konuları koronavirüs pandemisi dönemine özgü kamusal düzenlemelerle ele alınmaktadır.
    Keywords: thema EDItEUR::U Computing and Information Technology::UY Computer science
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 5
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-05
    Description: Published
    Description: Göl, akarsu ve denizler yüzyılları aşan süreden beri çoğunluğu insan kaynaklı olmak üzere çeşitli kirleticilerin baskısı altında bulunmaktadırlar. Özellikle endüstriyel üretimin hız kazandığı 1900’lü yılların ortalarından itibaren bu baskılar daha da artmış birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Su kalitesindeki bozulmalar ve iklimsel değişim nedeniyle çok sayıda tür ortadan kalkmış, ya da tükenme noktasına gelmiştir. Ülkemizde de benzer çevresel sorunlar 1950’li yıllardan itibaren görülmeye başlanmıştır. Başta sanayi üretiminin büyük bir kısmının gerçekleştiği Marmara Bölgesindeki deniz ve içsu kaynakları olmak üzere birçok su kaynağı sanayi atıkları, evsel atıklar ve tarımsal kirleticiler ile baş başa bırakılmıştır. Söz konusu kirleticiler nedeniyle en büyük su kalitesi kaybına uğrayan alanların başında ise Marmara Denizi gelmektedir. Marmara Denizi havzası başta ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul olmak üzere en büyük şehirlerini barındıran bir iç deniz konumundadır. Göreceli olarak küçük bir alan olmasına rağmen havzada ülke nüfusunun yaklaşık 1/3’ü yaşamaktadır. Havzadaki aşırı nüfus artışı ve kontrolsüz yapılaşma özellikle Marmara Denizi üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Uzun yıllar süresince arıtılmadan ya da sadece ön arıtıma tabi tutularak Marmara Denizine verilen atıklar denizin taşıma kapasitesini aşmış, bu nedenle denizde yaşayan birçok canlı türü tamamen ortadan kaybolmuştur. Hatta aşırı kirlenme nedeniyle Marmara Denizi’nin “Doğu Körfez” bölümü uzun yılardan beri balıkçılığa kapatılmıştır. Son zamanlarda Marmara Denizinde ortaya çıkan en önemli ekolojik sorunlardan bir tanesi de yaklaşık 6 ay süren müsilaj artışıdır. Müsilaj Ocak 2021 de başlayıp Haziran 2021’e kadar devam etmiştir. Müsilaj artışının 6 ay gibi uzun bir süre devam etmesi, büyük bir alanda habitat kayıpları yaratması, ekolojik tahribat kadar ekonomik kayıplara neden olması, balıkçılık dahil birçok ekosistem hizmetlerini etkilemesi nedeniyle dünya literatürüne girmiştir. İstanbul Üniversitesi olarak böylesine önemli ekolojik sorunu detaylı bir şekilde araştırmak, sonuçlarını ortaya koymanın gerekliliğine inanarak sadece Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmaların yer aldığı 13 bölümden oluşan kitap yayınlamaya karar verdik. Deniz araştırmaları konusunda yaklaşık 80 yıllık deneyime sahip İstanbul Üniversitesinin yayınladığı bu eserin deniz bilimcilere ve karar vericilere başucu kaynağı olmasını diliyoruz.
    Keywords: thema EDItEUR::P Mathematics and Science::PS Biology, life sciences::PSV Zoology and animal sciences::PSVM Zoology: mammals (mammalogy)::PSVM2 Zoology: marine and freshwater mammals
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 6
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-03-24
    Description: Published
    Keywords: thema EDItEUR::C Language and Linguistics::CF Linguistics ; thema EDItEUR::D Biography, Literature and Literary studies
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 7
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2023-01-03
    Description: Published
    Description: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı Engellilik Araştırmaları Bilim Dalının ikinci yayını olan Engellilik Araştırmaları Yazıları kitabında engellilik konusunda çalışan farklı disiplinlerden araştırmacıların çalışmaları yer alıyor. Bu çalışmalar, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında 2019 ve 2020 yıllarında gerçekleştirilen iki ayrı “Dünya Engelliler Günü Paneli”nde yapılan konuşmalardan, 3-4 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Türkiye’de Engelli Haklarında Güncel Durum” temalı “Dünya Engelliler Günü Sempozyumu”nda sunulan bildirilerden ve yazar olarak davet edilen araştırmacıların eserlerinden oluşmaktadır. Engellilik Araştırmaları engelli kişilerin sosyal hayata dâhil olmalarında ortaya çıkan sorunları in san hakları bağlamında ele alan bir bilim dalıdır. Fiziksel (mimarî) mekânlara, bilgi teknolojilerine ve ulaşıma erişimi kısıtlı olan engelli bireyin diğer kişilerle eşit koşullarda sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi, istihdama katılabilmesi, sosyal ve politik hayatta varlık gösterebilmesi mümkün olmaz. Engelli birey ve ailesinin psikososyal açıdan desteklenmesi ve toplumdaki ayrımcı, dışlayıcı tutumlara karşı güçlendirilmesi gerekir. Bu kitapta, kamu yönetiminden bilgi teknolojilerine ve ulaşım hizmetlerine erişime, ailelerin psiko-sosyal destek ihtiyaçlarından mimarî alanların erişilebilirliğine, sosyal dışlanmaya neden olan engellilik algısından COVID-19 pandemi sürecinde engelli bireylerin yaşadıkları sorunlara değinen araştırmaları içeren altı ayrı kısım altında 24 bölüm yer alıyor. Çalışmalardaki ortak payda insan hakları açısından engellilik olgusunun incelenmiş olmasıdır. Farklı disiplinlerden akademisyenlerin, kamu ve sivil toplum kuruluşlarından araştırmacıların özgün eserlerini içeren bu seçkinin Engellilik Araştırmaları alanına katkı sunması dileğiyle…
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 8
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2024-04-02
    Description: In order to preserve the memory of the late Prof. Dr. Fuat Sezgin (d. 2018) and to ensure that his significant scientific legacy serves as a source of inspiration for future generations, the 1st International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposioum on the History of Science in Islam, in collaboration with Istanbul University, Fatih Sultan Mehmet Foundation University, and the Prof. Dr. Fuat Sezgin Research Foundation for the History of Science in Islam held its inaugural conference between June 13-15, 2019. Subsequently, IU Press published 38 of the papers that had been presented at the conference. Following this, the decision was made to organize the symposium every two years, and preparations were undertaken for the 2nd International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium on the History of Science in Islam, which was held on October 7-9, 2021 with the theme of “Methodological Approaches to the History of Science in Islam.” The study of the intellectual output from the Islamic world as an object of research has a nearly 200-year history. Despite the efforts of many international scholars to discover, understand, and interpret the history of Islamic sciences and determine its relevance for contemporary society, many aspects of the history of Islamic sciences still exist that remain to be clarified, such as the individuals, works, theories, networks of relations, contexts, and influences. Two key questions facing researchers in this field is how to approach the history of Islamic sciences using methodological tools and how to utilize perspectives from different disciplines. The 2nd International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium on the History of Science in Islam aimed to address these issues by discussing the methodological aspects of how to research the history of Islamic sciences with a focus on the following questions: • How does the study of the history of Islamic sciences relate to the established historiography and research methods? • How can the history of Islamic sciences be periodized? Is creating a periodization that encompasses all sciences possible, or should separate periodizations be established for each individual science? • Can special methods be mentioned for studying the period following the 13th century that is commonly referred to as the post-classical period? • Has the paradigm of decline in understanding the history of Islamic sciences truly expired? • What opportunities and weaknesses do content-oriented and context-oriented approaches have in regard to analyzing scientific texts? • How should the relationship Islamic sciences have with the scientific accumulation of other civilization basins be handled? • What kind of balance should be established between continuity and originality when writing the history of scientific theories? • To what extent is the perspective presented by global history studies functional in understanding the history of Islamic sciences? • What kinds of methods and approaches should be used in teaching the history of general science at different levels, including the history of Islamic sciences? A total of 68 scholars, 41 from Turkey and 27 from other countries such as Germany, the United States of America, Belgium, France, the Netherlands, Iran, Spain, Switzerland, Egypt, Uzbekistan, Syria, Tunisia, and Greece participated in 16 parallel sessions. The symposium was conducted in a hybrid format to take into account the ongoing pandemic, with 51 of the presenters having attended the symposium in person and 17 having presented their papers online. The symposium was also broadcast live on the internet ((https://www.youtube.com/watch?v=Q11sAL3l5CI&t=8s and https://www. youtube. com/watch?v=jyrnK3q4Loc). This collection of papers offers readers 30 of the papers that were presented at the symposium and has been organized into five main sections: Methodological Approaches to the History of Science in Islam; Mathematical Sciences; Medicine; Natural Sciences; and Geography, Cartography, and Linguistics.
    Description: Published
    Description: Prof. Dr. Fuat Sezgin’in (ö. 2018) hem hatırasını yaşatmak hem de ortaya koyduğu göz kamaştırıcı bilimsel mirasın gelecek nesiller için güçlü bir ilham kaynağı olmasını sağlamak amacıyla, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, İstanbul Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin iş birliğiyle ilki 13-15 Haziran 2019’da gerçekleştirilen I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun ardından sempozyumda sunulan tebliğlerden 38’i IU Press tarafından yayınlanmıştı (https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/book/1-uluslararasi-prof-dr-fuat-sezgin-islam-bilim tarihi-sempozyumu-bildiriler-kitabi/home). Sempozyumu düzenleyen üç kurumun sempozyumun iki yılda bir düzenlenmesi kararı üzerine hazırlıklara başlanmış ve II. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu 7-9 Ekim 2021’de “İslam Bilim Tarihine Metodolojik Yaklaşımlar” alt başlığıyla gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasında ortaya konulan entelektüel ürünlerin bir “araştırma nesnesi” olarak incelenmesinin yaklaşık iki yüzyıllık bir tarihi bulunmaktadır. Bu süreçte azımsanmayacak sayıda uluslararası bilim insanı, İslam bilimlerinin tarihini keşfetmeye, anlamaya, yorumlamaya ve günümüz için anlamını tespit etmeye dönük büyük bir çaba ortaya koymuş ve koymaya da devam etmektedirler. Bu olağanüstü gayrete rağmen İslam bilimleri tarihinin aydınlatılmayı bekleyen pek çok noktası (kişi, eser, teori, ilişkiler ağı, bağlam, etki vb.) bulunduğu gibi, bu tarihin gerek bir bütün olarak gerekse tek tek bilimler açısından nasıl ele alınabileceği konusunda da yerleşik metodolojilerin yetersizliğiyle karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Bilim, tarih, din, felsefe, toplum, siyaset, ekonomi ve dil arasındaki girift ilişkiler ağının kesişim noktasında yer alan İslam bilimleri tarihine ne tür metodolojik araçlarla yaklaşılması gerektiği, farklı disiplinlerdeki metodolojik perspektiflerden nasıl ve ne oranda yararlanılabileceği, önemli sorular olarak bu alanın ilgililerinin önünde durmaktadır. Bu çerçevede II. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nda İslam bilimleri tarihi araştırmalarının metodolojik boyutlarının, şu sorular çerçevesinde tartışılması hedeflenmiştir: • İslam bilimlerinin tarihine yönelik incelemeler, yerleşik bilim tarihi yazım ve araştırma yöntemleriyle nasıl bir ilişkiye sahiptir, nasıl bir ilişkiye sahip olmalıdır? • İslam bilimleri tarihi nasıl dönemlendirilebilir? Bütün bilimleri kuşatan bir dönemlendirme mümkün mü? Yoksa her bir bilimin tarihi için ayrı dönemlendirme mi yapılmalı? • Genel olarak “klasik sonrası dönem” olarak adlandırılan 13. yüzyıl sonrası dönemi incelemenin özel yöntemlerinden söz edilebilir mi? • İslam bilimleri tarihini anlamada gerileme paradigması gerçekten geçerliliğini yitirdi mi? • Bilimsel metinlerin analizinde içerik odaklı ve bağlam odaklı yaklaşımların sunduğu imkânlar ve zaaflar nelerdir? • İslam bilimlerinin diğer medeniyet havzalarının bilimsel birikimleriyle ilişkisi nasıl ele alınmalıdır? • Bilimsel teorilerin tarihini yazarken süreklilik ve özgünlük arasındaki denge nasıl kurulmalı? • Küresel tarih çalışmalarının sunduğu perspektif İslam bilimlerinin tarihini anlamada ne oranda işlevseldir? • Farklı düzeylerde genel bilim tarihi ve bu tarih içinde İslam bilimleri tarihinin öğretiminde ne tür yöntemler ve yaklaşımlar kullanılmalı? 41’i Türkiye’den, 27’si Türkiye dışından (Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Fransa, Hollanda, İran, İspanya, İsviçre, Mısır, Özbekistan, Suriye, Tunus, Yunanistan) toplam 68 bilim insanın katıldığı ve 16 paralel oturum şeklinde planlanan sempozyum, salgın koşulları dikkate alınarak “karma” bir yöntemle icra edilmiştir. Tebliğcilerin 51’i sempozyuma yüz yüze katılmış, 17’si tebliğlerini çevrimiçi olarak sunmuş ve sempozyum eşzamanlı olarak internet aracılığıyla canlı olarak yayınlanmıştır (https://www.youtube.com/watch?v=Q11sAL3l5CI&t=8s ve https://www.youtube.com/watch?v=jyrnK3q4Loc). Bu tebliğ kitabında ise sempozyumda sunulan tebliğlerden 30 tanesi bulunmakta ve bunlar İslam Bilim Tarihine Metodolojik Yaklaşımlar, Matematik Bilimler, Tıp, Doğa Bilimleri, Coğrafya, Haritacılık ve Dil Bilim başlıklı beş ana bölüm halinde okuyuculara sunulmaktadır.
    Keywords: thema EDItEUR::N History and Archaeology::NH History ; thema EDItEUR::Q Philosophy and Religion::QR Religion and beliefs
    Language: Turkish
    Format: image/png
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
Close ⊗
This website uses cookies and the analysis tool Matomo. More information can be found here...