ALBERT

All Library Books, journals and Electronic Records Telegrafenberg

Your email was sent successfully. Check your inbox.

An error occurred while sending the email. Please try again.

Proceed reservation?

Export
Filter
  • Books  (2)
  • bic Book Industry Communication::J Society & social sciences::JH Sociology & anthropology::JHB Sociology  (1)
  • bic Book Industry Communication::J Society & social sciences::JK Social services & welfare, criminology::JKS Social welfare & social services::JKSN Social work  (1)
  • Istanbul University Press  (2)
  • Turkish  (2)
  • Norwegian
  • Undetermined
Collection
  • Books  (2)
Keywords
Language
  • Turkish  (2)
  • Norwegian
  • Undetermined
Years
  • 1
    facet.materialart.
    Unknown
    Istanbul University Press
    Publication Date: 2022-11-04
    Description: Published
    Description: 2014 yılında yaz başında (09 Haziran) yaptığımız toplantıya dayanıyor bu kitabın hikâyesi. Toplantıda İstanbul Üniversitesi’nde gönüllülüğü nasıl yaygınlaştıracağımızı tartışmıştık. Hayata geçirebileceğimiz çeşitli uygulamalardan söz etmiş, ancak ne yaparsak yapalım uygulamaların araştırmaya dayanması gerektiğinin altını çizmiştik. Böylelikle Sosyoloji Araştırma Merkezi bünyesinde gerçekleştirdiğimiz “İstanbul Üniversitesi Öğrencilerinin Gönüllülük Algıları, Eğilimleri ve Deneyimleri” araştırması ortaya çıktı. Süreç içerisinde farklı bileşenler eklediğimiz bu araştırma, sonrasında “Üniversitede Gönüllü Olmak” başlığıyla kitaba dönüştü. Ayrıca bu araştırmadan hareketle öğrencilerin gönüllülük konusundaki farkındalıklarını artırmak amacıyla Gönüllü Akademisi (seminer, atölye, film okuması, STK ziyareti vb. etkinliklerden oluşan 10 haftalık bir program) ve Gönüllü Ol İstanbul Platformu (gönüllü olmak isteyenlerle gönüllü arayan STK’ları, projeleri, kampanyaları buluşturmak, eşleştirmek için kurulan İstanbul Üniversitesi öğrencilerine yönelik platform) hayata geçirildi. Elbette araştırma ve uygulamaların tamamı öğrenci arkadaşlarımızla ve hepimizin gönüllü çalışmalarıyla ilerledi. En başından itibaren gönüllülük üzerine yapılan çalışmaların doğasını yitirmemesine özen göstermeye -ne kadar başarabildik bilmiyoruz elbette- gayret ettik. Gerek Gönüllü Akademisine gerekse düzenlediğimiz gönüllülük çalışmalarına 1000’den fazla öğrenci dahil oldu. Bunun yanı sıra Sosyoloji Bölümü bünyesinde Sivil Toplum ve Gönüllülük dersi açıldı ve öğrencilerin ilgi gösterdiği önemli seçmeli derslerden biri hâline geldi. Bunu yine Sosyoloji Bölümü bünyesinde açılan STK ve Sosyal Sorumluluk Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans programı takip etti. Bu program STK alanındaki öncü ve deneyimli isimlerin verdiği dersler üzerine temellendirildi. Daha çok sektörde çalışan profesyonellerin, STK alanında çalışmak isteyenlerin ve gönüllülerin katıldığı bir program olarak hâlen sürdürmekteyiz. Bununla birlikte gönüllülük, STK’lar ve ilgili konularda paneller ve çalıştaylar düzenledik. Son olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı için Türkiye Gönüllülük Araştırmasını gerçekleştirdik. Bu çerçevede İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü olarak her düzeyde gönüllülük ve STK’lar alanında çalışma yapmaya, öğrenciler arasında gönüllülüğü yaygınlaştırmaya, STK alanında bilgi ve deneyim paylaşımını sağlamaya ve bu alanda ilişki ve işbirliğini geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kitabın hazırlayıcı adımlarından biri ise 18 Nisan 2018’de İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediğimiz “Üniversitelerde Gönüllülük Dersi Müfredat Çalıştayı”dır. Akademisyenlerin, STK profesyonellerinin, gönüllülerin, öğrenci kulüplerinden temsilcilerin vb. katıldığı bu çalıştayda üniversitelerde gönüllülük müfredatını katılımcı bir perspektifle ele aldık. Bu çalıştayın katılımcılarının fikirleri elinizdeki çalışmanın biçimlenmesinde önemli bir rol oynadı. Çalıştay raporu hazırlandı, ancak raporu yayımlayamadık. Müfredat çalıştayından sonra üniversitelerde seçmeli ders fikri ve bu ders için hazırlanacak materyaller konusunda yeni adımlar planladık. Ancak farklı gündemler nedeniyle o dönem gerçekleştiremediğimiz bu çalışmaya Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 2020 Nisan ayında üniversitelerde “Gönüllülük Çalışmaları” dersinin seçmeli olarak açılmasına yönelik aldığı kararla yeniden döndük ve kitap çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu çalışmanın kapsayıcı ve kuşatıcı olmasına özen göstermemiz ve farklı konuları ele alma arzumuz nedeniyle süreç biraz uzadı, ancak nihayet tamamlandı ve artık karşınızdayız. “Gönüllülük ve Gönüllülerle Birlikte Çalışmak” gönüllülüğü farklı boyutlarıyla ele alarak günümüzde gönüllülükle ilgili çok sayıdaki bağlamı ve kavramı okuyucuya sunma hedefini taşıyor. Ancak her bir bölümün kendi içinde belirdiği haliyle gönüllülüğü farklılaştıran boyutları göz ardı etmiyor. Günümüzde gönüllülüğün ancak tüm boyutları ile ele alındığı takdirde tarihsel ve toplumsal bağlamla ilişki kurmanın mümkün olduğunu iddia ediyor bu kitap. Kitapta birçok başlık yalnız STK yöneticilerine hitap ediyor gibi görünmekle birlikte burada asıl hedef gönüllülük yapacak kişileri bilgilendirmek, onları gönüllülük faaliyetlerine hazır hale getirmek, STK yöneticilerinin farkındalığını sağlamak ve gönüllülerin gelecekte hayata geçirecekleri kendi gönüllülük girişimlerini daha nitelikli hâle getirmelerine katkıda bulunmaktır. Kitap okuyuculara gönüllülüğün farklı boyutlarını tanıma imkânı sunmaktadır. Kitabın iki boyutu olduğu söylenebilir: Birincisi gönüllülük deneyimi sınırlı olan ya da hiç gönüllü olmamış kişilere gönüllülüğün farklı boyutlarını göstermektir. İkincisi ise kişilerin gönüllülük çalışmaları organize etmeleri, bu yönde inisiyatif almaları durumunda gönüllülerle beraber nasıl çalışabilecekleri konusunda onlara yeni araçlar sağlamaktır. Evrensel boyutları olsa da gönüllülük toplumların kültürel, tarihi, dini, siyasi, ekonomik ve coğrafi birikimine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenle kitapta son 50 yıldır yaşanan yeni gelişmelere ve eğilimlere yer verirken Türkiye’nin kendine özgü bir gönüllülük anlayışına ve kültürüne sahip olduğunu unutmadan ilerlemeye çalışıyoruz. Türkiye’nin gönüllülük alanındaki köklü ve zengin birikiminin toplumun inanç ve yaşama kültürüne yaslandığını, gönüllülüğün karşılıksız bir dayanışmayı içerdiğini sıklıkla vurguluyoruz. Diğer taraftan gönüllülüğün farklı boyutlarını tanıtarak eleştirel bir perspektiften tartışmayı, bu tartışmayı derinleştirmeyi ve nitelikli hâle getirmeyi, yeni araştırma ve uygulama odaklarını göstermeyi amaçlıyoruz. Kitabın içerik tasarımında gönüllülük sahasının öncelikli konularına yer vermeyi amaç edindik. Bölümlerin bazıları kuramsal tartışmalara ve yaklaşımlara odaklanırken bir kısmı gönüllülüğün uygulama boyutuyla ilişkilidir. Ayrıca alandaki yeni eğilimlere ve tartışmalı konulara da kitapta bölüm düzeyinde yer verdik. Gönüllülüğün modern dönemde değişen doğasını ve 1970’li yıllar sonrasında gelişen neoliberal bağlamı ihmal etmeden ama güncel gelişmeleri de görmezden gelmeden gönüllülükle ilişkili temel konuları ele almaya çalıştık. Bu yaklaşım tanıyarak tartışmayı ve eleştirel bir perspektif geliştirmeyi içermektedir. Bu nedenle kitapta birbirleriyle çelişkili gibi duran, farklı perspektiflere sahip kavramlara ve yaklaşımlara yer verilmesi alanı tanıtmanın ve eleştirel bir perspektif geliştirmenin öncelikli bir hedef olmasıyla ilgilidir. Giriş dahil on altı farklı bölümden farklı bölümden oluşan kitapta yazarlar arasında ortak bir dil oluşturmaya çalışırken her bir yazarın ve konunun gerektirdiği perspektifi korumaya özen gösterdik. Her bölümün kendi içerisinde farklı konumlanma ve değerlendirmeler ihtiva etmesine imkân tanıdık. Bu nedenle kitabı okurken hem bir bütün hem de birbirinden farklı parçalarla karşı karşıya olduğunuzu hatırdan çıkarmamanızı diliyoruz. Yazarların gönüllülüğe bakışı, gönüllülüğü kavrama biçimleri, alandaki konumlanmaları, uygulama tercihleri vb. hususların bir zenginlik olduğunu düşünüyoruz. Kitabın yayımlanmasından sonra okuyuculardan gelecek geri dönüşler ve yazarların kendi aralarında yapacakları tartışmalar neticesinde hem kitabın mevcut halinin geliştirilmesi mümkün olacak hem de yeni yazarlar ve bölümlerin eklenmesiyle eser genişleyerek okuyucusuna yeni perspektifler sunmaya devam edecektir.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences::JH Sociology & anthropology::JHB Sociology
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
  • 2
    Publication Date: 2024-03-29
    Description: The word orphan, derived from the root “yütm” meaning “to be alone, to be left alone”, expresses the uniqueness of the object. Being an orphan can be understood as a child being unprotected in terms of meeting his/her basic needs and observing his/her rights. Although the duty of protection and support is traditionally attributed to the father, it would be more appropriate to understand the concept of an orphan as a child who has lost material and spiritual support that would protect him from dangers even if his parents are alive. The fact that the term orphan is used in daily language in our civilization to evoke this situation also confirms the meaning. Our Holy Qur’an emphasizes the importance of protecting the rights of certain social groups to strengthen justice and solidarity in society. In the process of building a just and peaceful world, the poor, stranded travelers, close relatives, neighbors, and the needy can be immediately listed among these groups whose rights should be respected first and foremost. Among these groups, orphans are another group that is particularly emphasized. Orphanhood is not only associated with not being wealthy. Since orphanhood is used for children who are not capable of protecting and defending their rights, it is also a concept directly related to children’s rights. Therefore, treating the phenomenon of orphanhood within child rights will significantly contribute to understanding rights and freedom. A system of thought based on the protection of all children in this situation and the institutionalization of social solidarity in light of this can initiate a process that will bring about a perspective and institutionalization that can be extended to all rights. For all these reasons, it is of great importance that the Symposium on Orphans and Abandoned Children, which deals with the phenomenon of orphanhood from a scientific point of view and brings together academics, experts, and practitioners from different disciplines related to the subject, was organized on the World Children’s Day and that the academic papers here have been published as a book.
    Description: Published
    Description: “Yalnız olmak, tek başına kalmak” anlamındaki “yütm” kökünden türeyen yetîm kelimesi nesnenin tekliğini ifade eder. Çocuğun yetim kalması ise aslî ihtiyaçlarının karşılanması, himaye edilmesi ve haklarının korunması bakımından sahipsiz kalması olarak anlaşılabilir. Geleneksel olarak himaye etme ve destek olma vazifesi babaya nispet edilse de, yetim kavramını bir çocuğun ebeveynleri sağ olsa da onu tehlikelerden koruyacak her türlü desteği yitirmiş olması olarak anlamak daha yerinde olacaktır. Medeniyet iklimimizde günlük dilde yetim ifadesinin bu durumu çağrıştıracak şekilde kullanılması da anlamı teyit etmektedir. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim toplumda adaletin ve dayanışmanın güçlenmesi için bazı sosyal grupların haklarının gözetilmesinin önemine vurgu yapmaktadır. Adil ve barış içinde bir dünyanın inşa sürecinde hakları en başta gözetilmesi gereken bu gruplar içinde, yoksullar, yolda kalmışlar, yakın akrabalar, komşular, muhtaçlar hemen sıralanabilir. İşte bu gruplar arasında özellikle vurgulanan bir diğer grup yetimlerdir. Yetimlik sadece varsıl olmamakla ilişkilendirilemez. Yetimlik, haklarını koruyabilecek ve savunabilecek yeterlikte olmayan çocuklar için kullanıldığından doğrudan çocuk hakları ile ilgili bir kavram olarak da karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla yetimlik olgusunu çocuk hakları içinde değerlendirmek, hak ve özgürlükler anlayışına da önemli katkılar yapabilecek bir yaklaşımı beraberinde getirecektir. Böyle durumda olan tüm çocukları korumayı esas alan bir düşünce sistemi ve bunun ışığında sosyal dayanışmanın kurumsal hale getirilmesi, tüm haklara teşmil edilebilecek bir bakış açısını ve kurumsallaşmayı beraberinde getirecek süreci başlatabilir. Tüm bu nedenlerle yetimlik olgusunu bilimsel bir bakış ile ele alan, konu ile ilgili farklı disiplinlerden akademisyenleri, uzmanları ve uygulayıcıları bir araya getiren Yetim ve Kimsesiz Çocuklar Sempozyumu’nun Dünya Çocuk Hakları Gününde düzenlenmiş olması ve buradaki tebliğlerin kitaplaşmış olması çok büyük önem arz etmektedir.
    Keywords: bic Book Industry Communication::J Society & social sciences::JK Social services & welfare, criminology::JKS Social welfare & social services::JKSN Social work ; thema EDItEUR::J Society and Social Sciences::JK Social services and welfare, criminology::JKS Social welfare and social services::JKSN Social work
    Language: Turkish
    Format: image/jpeg
    Location Call Number Expected Availability
    BibTip Others were also interested in ...
Close ⊗
This website uses cookies and the analysis tool Matomo. More information can be found here...